Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13806 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18742 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalı şirket tarafından yapılan ilamsız icra takibinin, müvekkili şirketin ortakları arasındaki sorunlar yüzünden fiilen çalışamadığı dönemde, şirket yetkililerinin haberi olmaksızın Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre kesinleştiğini, davacının, davalı tarafa herhangi bir borcu olmadığını, takip dayanağı belgenin sahtecilik sonucu oluşturulduğunu, müvekkili şirketin bu yazılı belgede belirtilen malları satın ve teslim almadığını, hiç bir işletmenin 400.000 TL civarında malı adi bir yazılı evrak ile teslim etmeyeceğini, evrakta şirket anteti bulunmadığı, şirket kaşesinin vurulmadığını ileri sürerek, menfi tespit ve istirdat talepli davanın kabulü ile davalı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının, dava açma ehliyetinin bulunmadığını, davacı vekilinin vekaletinin yetkisiz müdür tarafından verildiğini, taraflar arasında faturaya dayalı olmayan ticari ilişki oluştuğunu, bu nedenle satışa ilişkin belgelerin ticari defterlere işlenmediğini, takip dayanağı evrağın gerçek bir alım satıma dayandığını, taraflar arasındaki ilişkide malların davacı şirket yetkilisi tarafından teslim aldığına dair takibe dayalı belgeye imza attığını, mal teslim tarihinde davacı şirketin yetkilisinin ... olduğunu, söz konusu belgedeki imzanın bu kişiye ait olduğunu, davacı şirket ortakları kardeşlerin arasındaki husumet nedeni ile müvekkilinin alacağını tahsil edemediğini belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, yapılan yargılama ve bilirkişi raporuna göre, davalının ticari defterlerini sunmadığı, takip dayanağı belgelerin davacının ticari defterinde gözükmediği, davalı vekilinin ticari ilişkinin gayri resmi kurulduğunu, malların davacıya teslim edildiğini ve davacı vekilinin yetkisiz vekil olduğunu beyan etmesi karşısında davalı tarafça davacı vekiline vekalet verenin usulüne uygun vekaletten azil olmadıkça, vekil eden şirket yetkilisinin sonradan yetkisi ortadan kalksa bile vekillik ilişkisinin süreceği malların davacıya tesliminin ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kabulü ile ...İcra Müdürlüğü'nün 2010/23900 E.sayılı dosyası ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş , hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı 28.11.2008 ve 29.11.2008 tarihli davacı şirket yetkilisi ... imzası bulunan teslim belgesine dayanarak icra takibi başlatmıştır. Davalı şirket yetkilisi ... imzasına itiraz olmamıştır. 30.05.2005 Ticaret Sicil Gazetesindeki ilana göre ..., davacı şirketi münferiden temsile 10 yıl süre ile yetkili kılınmıştır. Teslim belgelerine göre ... şirketi temsile yetkilidir. Malların teslimini davalı satıcı kanıtlamak zorundadır. Davalı teslimi yazılı belge ile kanıtladığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi durum ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.