Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13738 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2018 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalının kredi kartı borçlusu olan ...'nın kredi sözleşmesinin müşterek ve müteselsil kefili olduğunu, borç ödenmediği için girişilen icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, tüketici mahkemesinin görevli olduğunu, müvekkilinin dava konusu kredi kartı borcu için kefaletinin bulunmadığını, asıl borçlunun daha önce kullandığı, başka bir kredi için kefil olduğunu, ancak burada ne miktar, ne tarih, ne hangi kredi için kefalet alındığının yazılmadığını savunarak davanın reddi ile %20 oranında kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Davalı “Garanti Sözleşmesi” başlıklı, içeriğinde kredi limiti bulunmayan bir belgeyi garantör sıfatı ile imzalamıştır. HGK'nun 03.12.2008 tarih 2008/19–729 E. - 2008/718 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi bu sözleşmenin kefalet amacıyla düzenlendiğinin kabulü gerekir.Davalının kefaletinin geçerli olabilmesi için sözleşmenin yazılı şekilde yapılması, kefilin sorumlu olacağı muayyen miktarın (limitin) gösterilmesi zorunludur. Sözleşmede kefalet limiti belirtilmediği gibi sözleşme içeriğinde kefilin sorumlu tutulacağı azami miktarın belirlenmesine yarayacak sözleşme limitine de yer verilmemiştir. Hal böyle olunca, davacı banka, davalı kefil açısından geçersiz olan bu sözleşmeye dayanarak davalıdan bir talepte bulunamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.