Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13519 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 884 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, davalı ile beş yıl süreyle bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalının bu sözleşme gereği intifa hakkı ile buna dayalı her türlü kullanım ve yararlanma hakkı kendilerine ait taşınmaz üzerine kurulan akaryakıt istasyonunda işletmeci olarak faaliyet göstermeye başladığını, bu kullanımın hukuki dayanağının bayilik sözleşmesi olduğu ve sözleşmenin ihtarname ile feshedildiğini, fesih nedeniyle bayilik ilişkisi sona erdiğinden davalının istasyondaki işletmecilik sıfatının da son bulduğunu, davalının bayilik ve işletmecilik sıfatını kendi isteği ile sona erdirdiği için intifa hakkından dolayı taşınmazı tahliye edip kendilerine teslim etmesinin zorunlu olduğunu, ancak davalı teslim etmediği gibi kurumsal kimlik uygulamalarını söküp zarar verdiğini ve başka dağıtım şirketi ile yaptığı anlaşmayla istasyonu işletmeye devam ettiğini, davalının sözleşmenin sona ermesi halinde istasyon ve tesisleri tahliye ve teslim edeceğinin aksi halde fesihten tahliyeye kadar geçen her gün için 200 USD cezai şart ödeyeceğinin taahhüt edildiğini ileri sürerek fesih tarihinden dava tarihine kadar geçen 460 gün için toplam 92.000 USD'nin karşılığı 165.572,40 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen intifalı bayilik sözleşmesinde sözleşme her ne sebeple olursa olsun feshedildiğinde akaryakıt istasyonu tahliye edilip davacıya teslim edileceği, aksi halde her bir gün için cezai şartın öngörüldüğü, sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle davacının cezai şart alacağının bulunduğu, ancak TTK'nun 22. ve BK'nun 182. maddeleri uyarınca cezai şarttan hakimin takdiren indirim yapma imkanının bulunduğu gerekçesiyle fesih tarihinden dava tarihine kadar günlük hesaplanan cezai şart üzerinden takdiren %90 oranında indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştirDava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 22.maddesi uyarınca tacir sıfatını haiz borçlu, fahiş olduğu iddiasıyla cezai şarttan indirim yapılmasını mahkemeden isteyemez ise de, kararlaştırılan cezai şartın tarafların ekonomik yönden yıkımına sebep olacak derecede fahiş olduğunun belirlenmesi halinde makul düzeyde indirim yapılabileceği Yargıtayca kabul edilmektedir.Ancak, böyle bir indirimin yapılabilmesi için borçlunun ekonomik durumunun araştırılması gerekmektedir. O halde somut olay bakımından mahkemece, sözleşmeyle kamulaştırılan cezai şartın ekonomik yönden davalının yıkımına sebep olup olmayacağı ve dolayısıyla indirim gerekip gerekmediği konusunda davalının ticari defter kayıtları ve bilançoları üzerinde konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılıp ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.