Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13500 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1542 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, icra takibine konu senedi keşide eden kişinin müvekkili şirketi temsile yetkisi bulunmadığını belirterek, müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya süresinde cevap vermemiştir.Mahkemece, senedin düzenleme tarihinin yetkisiz temsilci olduğu iddia edilen ...'nın azil tarihinden önce olduğu, bu nedenle senedin vekaletname ile senet düzenleme yetkisi bulunan adı geçenin düzenlediğinin kabulü gerekeceği gerekçesiyle davanın reddine, İİK.'nın 72. maddedeki şartlar oluşmadığından tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı icra takibine konu olan 21/12/2012 tanzim tarihli senette şirket kaşesi üzerinde bulunan imzanın şirketi temsil yetkisi bulunmayan ... tarafından imzalandığını belirterek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü alacaklıya aittir. Senedin tanzim tarihinde şirketi temsile yetkili şahısların kim olduğu, ticaret sicil müdürlüğünden sorulup ...'nın şirketi temsile yetkili olmadığının anlaşılması halinde kendisine verilmiş kambiyo senedi düzenleme yetkisini ihtiva eden vekaletnamesi olup olmadığı belirlenmelidir. Davacı, ...'nı azlettiğini bildirmişse de azle konu vekaletname kapsamı tespit edilememiştir. Mahkemece bu yönler üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.