MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, ödenmeyen kredi borcu ve sigorta poliçesi bedeli ile 28 adet çek yaprağı garanti bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, davalılar vekilinin borcun 6.052,09 TL'si dışındaki kısmına itiraz ettiğini, takipten önce davalı tarafça yapılan 1.936,07 TL'lik ödemenin sehven asıl alacaktan düşülmediğini, davalının takipten sonra 3.491,81 TL ödemesi olduğunu, 25 adet çek yaprağının iade edildiğini ve sigorta poliçesinin iptal edildiğini, buna göre takip tarihi itibariyle müvekkili bankanın asıl alacağının 21.189,71 TL iken takipten sonra 11.315,97 TL'ye düştüğünü, bu miktarın 6.052,09 TL'sine davalıların itirazı bulunmadığına göre 5.263,88 TL'lik borca itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu, takipten sonra ödenen 3.491,81 TL ödeme, iade olunan çeklere ilişkin bedel, iptal olunun sigorta poliçesi bedelinin takip dosyası borcunun hesaplanmasından sonra dikkate alınması gerektiğini belirterek, davalıların haksız itirazının iptali ile takibin devamına, takipten sonra davadan önce ödenen 3.491,81 TL'nin dosya hesabı yapılırken dikkate alınması gerektiğinin ilamda belirtilmesine, %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkillerinin davalı bankaya borçları bulunmadığını savunarak, davasının reddi ile %40 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve alınan 25/02/2014 havale tarihli bilirkişi ek raporuna göre, davacının takip tarihi itibariyle 9.721,45 TL alacaklı olduğu, davalıların ise dava tarihi itibariyle 3.667,42 TL alacaklı bulunduğu, davacı alacağından bu meblağın çıkarılması halinde 6.054,03 TL kaldığı, davalının ise bu miktarın daha azı olan 5.263,88 TL'ye itiraz ettiği bu nedenle davacının davasında haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı banka genel kredi sözleşmesine dayanarak icra takibi başlatmış, davalıların kısmi itirazı sonucu icra takibi durmuştur. Davalılar icra takibinden sonra ödeme yaptıklarını iddia etmişler, bilirkişiler bu ödemeleri tespit etmiştir. İtirazın iptali davalarında icra takibinden sonra dava açılmadan önce borca mahsuben ödeme yapılmışsa alacaklının ödeme yapılan miktar yönünden itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Mahkemece davalıların icra takibinden sonra dava açılmadan önce yaptıkları ödeme miktarı belirlenip yukarıda açıklanan esaslar uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.