MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili müvekkili ile davalı şirket arasında 2011 yılından beri alışveriş olduğunu, diğer davalının da şirketin sahibi ve ortağı olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete borçlarını ödediğini, ancak bu alışveriş nedeniyle verilen senetlerin bir kısmının ...’da kaldığı gerekçesi ile davalı şirket tarafından teslim edilmediğini, teslim edilmeyen 14.250,00 TL bedelli senedin davalı şirket tarafından ... İcra Müdürlüğünün 2013/2908 sayılı dosyası ile, alacaklı kısmı boş bırakılarak verilen 54.237,00 TL meblağlı senedin ise şirket sahibi ve ortağı olan davalı ... tarafından aynı icra müdürlüğünün 2013/2907 sayılı dosyasıyla takibe konulduğunu ileri sürerek bu bonolar nedeniyle müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, müvekkili şirket lehine düzenlenen bonoların taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle verildiğini, yine davalı ...’a verilen bononun da davacının ...’dan aldığı borç para karşılığında verildiğini, bonoların bedelsiz kaldığının ispat yükünün davacıya ait olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalı şirketin davacı adına 124.678,77 TL fatura ile mal teslimi yaptığı, davacının da 234.850,00 TL'lik ödeme yaptığı, sonuç olarak davacının davalıdan 110.171,23 TL tutarında alacağının bulunduğu, her ne kadar davalı ... davaya konu senetlerin davacıya verdiği borç nedeniyle alındığını iddia etmişse de, şirkete 110.171,23 TL fazla ödeme yapan davacının davalıdan borç para alması hususunun hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalı şirket tarafından davacıya iade edilen 13 adet senedin davaya konu edilen senet ile birlikte davalıya verildiği, bu hususun davalı tarafın kabulünde olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne, İİK 72/5 maddesinin şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Malen kayıtlı senet mal verildiğine, nakden kayıtlı senet ise nakit verildiğine karinedir. İspat külfeti davacıda olup senetlerin avans olarak verildiğini ve anlaşmaya aykırı doldurulduğunu yazılı delil ile kanıtlamak zorundadır. Senetlerin ticari kayıtlarda yer almaması ispat külfetini değiştirmediği gibi hayatın olağan akışı gerekçesi ile davanın kabulü de isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.