Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13401 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15601 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sözleşmenin sahteliğinin tespiti davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı .... vekili, davalı .... ile dava dışı iki şirket arasında araba alım satımı hususunda imzalanan sözleşmelerde davacı şirket temsilcisi Ünal Onay’ın imzaları bulunmadığını, ancak davacının bu sözleşmelere dayalı olarak aleyhe icra takibine başladığını belirterek, sözleşmelerin sahteliklerinin tespiti ile iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının iki sözleşmenin sahteliğinin tespitini istediği, bu sözleşmelerden biri olan tarafları ...., ...., ...., 16 bentten ibaret “araba alım satım mukavelesi” ndeki imzanın ...’ın mukayese imzaları ile uygunluk ve benzerlik göstermediğine ilişkin .... Asliye Ceza Mahkemesinin 2000/1542 Esas sayılı dosyasından alınan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 02.02.2006 tarihli raporuna göre bu sözleşmenin sahteciliğinin tespitine,diğer sözleşme aslı dosyaya sunulmadığından sözleşme ile ilgili inceleme yapılamadığından davacının sahtecilik iddiasını ispatlayamadığından bu sözleşmeye yönelen talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. İş bu dava .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/220 Esas nosuna kaydedilerek açılmış, mahkemece 21.06.2006 günlü karar ile dava dosyasının .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/317 Esas sayılı dosyası üzerinde birleştirilmiş, yargılamaya bu dosya üzerinden devam edilerek mahkemece 21.10.2008 gün, 2008/497 sayılı karar ile, iş bu davayla ilgili olarak, ceza mahkemesinde Adli Tıp Kurumundan alınan 02.02.2006 tarihli raporda araba alım satım sözleşmesindeki imzanın ....’nin temsilcisi ...’a ait olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, kararın asıl davanın ve birleşen 2001/232 ve 2005/220 sayılı davaların davalısı ile 2001/263 sayılı davanın davacısı .... vekilince temyizi üzerine, Dairemizin 2009/8003 Esas, 2010/2279 Karar sayılı, 04.03.2010 günlü kararı ile “.. birleşen her davanın karar başlığında taraflarının ayrı ayrı gösterilmemesi, hüküm bölümünde asıl ve birleşen dosyalar yönünden yargılıma giderleri ile vekalet ücretlerine ayrı ayrı hükmedilmemesi, .. Birleşen .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/220 sayılı dosyası yönünden ceza mahkemesinde alınan Adli Tıp raporuna göre karar verilmiş ise de ceza mahkemesinin kararının kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamadığı gibi ...’ın asıl dava dilekçesindeki alım satım sözleşmelerinde kefil olduğuna dair kabul beyanının da karar yerinde tartışılmaması isabetli görülmemiştir” gerekçeleriyle bozulmuş, mahkemece bozma üzerine dava dosyası 2010/546 Esas noya kaydedilerek, bozmaya uyulmuş, sonrasında da iş bu dosya dava dosyasından tefrik edilip, yargılamaya yeni esas nodan (2013/560) devam olunarak, davalı şirket ile dava dışı iki şirket ve davacı şirketin tarafları olduğu 16. bentten ibaret ''Araba Alım Satım Mukavelesi'ndeki imzanın davacı şirket temsilcisi ...'ın mukayese imzaları ile uygunluk ve benzerlik göstermediğinin .... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2000/1542 Esas sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi raporunda tespit edildiği, diğer sözleşme aslının dosyaya ibraz edilmediğinden inceleme yapılamadığı ve bu sözleşme açısından davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Hükmüne uyulan Dairemiz bozma kararında diğer bozma sebepleri yanında ayrıca “...’ın asıl dava dilekçesindeki alım satım sözleşmelarinde kefil olduğuna dair kabul beyanının da, karar yerinde tartışılmamasının isabetli görülmediği” belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulduğu halde belirtilen bozma sebebi yönünden tartışma ve değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.