Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13264 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4281 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf. ) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ile davalı vek. Av. ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacı asil ve davalı vekilinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin yetkilisi olduğu .... ile davalı arasında mobilya alım ticareti olduğunu, bu kapsamda alınan mal bedelinin teminatı olarak verilen ve sadece isim ve imza bulunan senedin davalı tarafından kötü niyetli olarak doldurularak icra takibine konu edildiğini, söz konusu senedin boş halinin bir fotokopisinin dilekçeleri ekinde sunulduğunu ileri sürerek müvekkilinin takibe konu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, boş senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ve takip konusu senedin teminat senedi olduğunu davacının yazılı delille ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından dosyaya fotokopisi sunulan, bedel ve tarih kısımları boş kendisinin keşideci davalının ise lehtar olduğu senet ile takip konusu bedel ve tarih kısımları doldurulmuş 515.000,00 TL bedelli senedin bire bir aynı olduğu, böylelikle davacının senedin teminat amaçlı verildiği iddiasını yazılı delille ispat ettiği, buna göre davacının yetkilisi olduğu şirketin bir kısım borçlarını ödememesi nedeniyle davacı tarafından teminat amaçlı verilen senedin boş kısımlarının doldurularak takibe konulduğunun anlaşıldığı, bilirkişi tarafından davalının defterleri incelendiğinde icra takip tarihi itibariyle davacının temsilcisi olduğu şirketin davalı şirkete 151.105,04 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla davacının, temsilcisi olduğu şirketin ödenmeyen borcu nedeniyle ve borç kadar teminat amaçlı verilen senet nedeniyle müştereken borçlu olduğu, bunun dışında bir borcu olmadığının anlaşıldığı sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne, davaya konu senet nedeniyle davacının 151.105,04 TL'yi aşan tutar bakımından borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, bonodan dolayı menfi tespit davasıdır. Davacı dava konusu bonoyu imzalayıp boş olarak davalıya teminat amacıyla verdiğini, ancak senedin sonradan boş kısımlarının anlaşmaya aykırı doldurularak takibe konulduğunu iddia etmiş davalı ise iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerektiğini savunmuştur...'ya göre açığa senet düzenlenmesi mümkün olup bu şekilde düzenlenmiş olan bir senedin sonradan anlaşmaya aykırı doldurulup tedavüle çıkarıldığını iddia eden davacının bu yöndeki iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekir. Her ne kadar dosyada davacı tarafça senedin davalıya boş olarak teslim edildiğine dair senet fotokopisi sunulmuş ise de önemli olan senedin boş olarak verilmesi değil anlaşmaya aykırı doldurulduğunun kanıtlanmasıdır. Mahkemece bu yönler üzerinde yeterince durulup yeterince inceleme ve araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 11/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.