MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne/kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, taraflar arasında bir cari hesap ilişkisinin olduğunu ancak bu borçların kapatıldığını, buna rağmen Bursa 2. İcra Müdürlüğü'nde müvekkil hakkında haksız olarak takip başlatıldığını ödeme yapılan ... isimli şahsın davalı şirket yetkilisi olduğunu, işlemlerin kendisi ile tesis edildiğini, yapılacak incelemeler ışığında gerçeğin ortaya çıkacağını ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının ödeme yaptığı kişi ile kendilerinin bir alakası olmadığını, şirketin 2010 yılında kurulduğunu, bu nedenle 2008'den beri bir ilişki olamayacağını, ...'ın ise dava dışı bir şahıs olduğunu, Vergi Usul Kanunu nedeniyle ödemelerin sadece banka üzerinden yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, ... isimli şahsın davalı şirket adına hareket ettiği, piyasadaki çevresi ve iş potansiyeli sebebiyle kurduğu firmaları başkalarına devretmişse de yine onlar adına iş yapmaya komisyon karşılığı mal satmaya devam ettiğinin dilekçeler teatisinde davalı tarafça da kabul edildiği, bir kısım çeklerde de ...'ın cirosu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. İcra takibine konu fatura davacı defterlerinde kayıtlı olup bu hususta herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Davacı, faturaya konu malın bedelinin dava dışı ...'ın hesabına yatırıldığını ve faturadan dolayı borcun bulunmadığını ileri sürmektedir. Davalı, ...'ın şirketle bir alakasının bulunmadığını, yapılan ödemenin şirket adına yapılmadığını iddia ederek ödemeyi kabul etmemektedir. Dosya içeriğindeki delillerden; ...'ın şirket yetkilisi olmadığı, şirket adına para kabul etme yetkisi olmadığı anlaşıldığından bu hususlar değerlendirilmeksizin yanılgılı olarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı şirket yararına BOZULMASINA, peşin harcın istekliye iadesine, 10/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.