MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin 25.08.2009' da davalı ...'dan bir daire satın aldığını, devir işlemi yapılırken davalı ...'ın kalan 155.000-TL alacağı için teminat olarak bono verilmesini istemesi üzerine müvekkilinin bu bonoyu davalı ...' a verdiğini ve taşınmazın tapusunun da müvekkiline verildiğini, müvekkilinin davalıya bu borcunu banka havaleleriyle ödediğini, emanet bononun da davalı ... tarafından müvekkiline iade edildiğini, bononun müvekkilince imha edildiğini, ancak daha sonra diğer davalı ...' in müvekkili aleyhine 25.08.2009 tanzim tarihli ... lehine 25.11.2009 vadeli 155.000-TL bedelli bonoya dayalı olarak .... İcra Müdürlüğü' nün 2011/692 sayılı dosyasından takip yaptığını, icraya konu bononun bedelsiz olduğunu, davalı ...' ın parayı müvekkilinden aldıktan sonra müvekkiline muhtemelen kendi hazırladığı sahte bonoyu vererek asıl bonoyu kendisinde sakladığını, ya da sonradan sahte bono oluşturarak diğer davalıya ciro ettiğini, davalı ...' in savcılıktaki ifadesinde müvekkilini tanımadığını ve alacağının olmadığını, dayısı olan ...' ın senedi kendisine imzalattığını, senedin kime ait olduğunu bilmediğini beyan ettiğini, takip alacaklısının alacaklı olmadığını ikrar etmiş olduğunu, bononun tanzim tarihi ile evin satış tarihinin aynı olduğunu, ev için verilen ve bedeli alındığı kabul edilen bono ile takip konusu bononun aynı olduğunun belli olduğunu, dolayısıyla sonradan müvekkiline borç para verilip de senet alındığına dair davalı iddiasının asılsız olduğunu, davalıların beyanlarının birbirini tutmadığını belirterek, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline, davalılar aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davacının taşınmaz satışına ilişkin olarak senet düzenlediğini ve senet karşılığının ödenmesinden sonra senet aslının kendisine iade edildiğini açıkça beyan ettiğini, yapılan ödemelerin davadışı senede ilişkin olduğunun aşikar olduğunu, davacının takibe konu senet bedelini ödediğine ilişkin yazılı bir belge sunmadığını, davacının sahte senet iddialarının asılsız olduğunu, soruşturma sonucunun beklenmesi gerektiğini beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, takip konusu bono üzerindeki tanzim tarihinin, dubleks meskenin satış tarihini taşıması, davalının ... C.Başsavcılığı ile ... Sulh Ceza Mahkemesi' ndeki ifadelerinin kendi içinde ve birbiriyle çelişkili olması, davacının ev borcu için bono vererek daha sonra bono bedelini ödeyerek geri aldığı iddiasının davalı tarafça kabul edilmiş olması nedenleriyle, davalı ...' ın yeni borç para verdiği iddiasına itibar edilmediği ve davacının davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığının anlaşıldığı gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile, .... İcra Müdürlüğü' nün 2011/692 sayılı dosyasında takip konusu borçtan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, alacağın ihtilaflı olması da dikkate alınarak icra tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- İcra takibi, davacı aleyhine 16.02.2011 tarihinde davalı ... tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılmıştır. Davalı ...' in hazırlık soruşturması aşamasındaki ifadesi ve mahkemenin de kabulüne göre, dayısı olan diğer davalı ...' ın senedi ...' e verdiği, senet karşılığında bir alacağı olmadığı halde bu senedi takibe koyduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı ...' in icra takibini başlatmakta kötüniyetli olduğu kabul edilerek, bu davalı aleyhine, davacı yararına İİK 72. madde uyarınca kötüniyet tazminatına karar verilmesi gerekirken, bu istemin reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.