Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13084 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3722 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine bonoya dayalı olarak başlatmış olduğu icra takibinden taşınmazlara haciz işlemi yapılması üzerine haberdar olduklarını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının takipten daha önceden haberdar olduğunu, hatta icra hukuk mahkemesine itiraz ettiğini, ancak duruşmaya gelmediğinden dosyanın işlemden kaldırıldığını, icra takibinin kesinleşmesinden 1 yıl sonra açılan işbu davanın zamanaşımına uğradığını, senetteki imzanın da davacıya ait olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, icra dosyasında 29.01.2013 tarihli takip talebi ile 100.000-TL bedelli, 04.09.2012 tanzim, 12.09.2012 ödeme tarihli senetten dolayı takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 14.02.2013 tarihinde tebliğ edildiği, takibin 11.03.2013' de kesinleştiği, alacaklı vekilince teminatın iadesinin talep edildiği ve icra müdürünce talebin uygun bulunduğu, bu şekilde takibin kesinleştiği, borçlunun ödeme emri tebliğine karşı herhangi bir itirazda bulunmadığı, icra dosyasında borçluya ait taşınmazların satış işlemlerinin başladığı ve borçlunun 25.08.2014 tarihinde işbu davayı açtığı, ancak takibin iptali sebebinin icra dosyasında daha önce hiç bildirilmediği ve bu nedenle davacının takibin kesinleşmesinden itibaren yasada belirtilen 1 yıllık sürede davayı açmadığı, itiraz sebebinin daha önce bildirilmeyen imza itirazı olduğu, kesinleşen icra dosyasında daha önce bildirilmeyen sebebe bağlı itirazların 1 yıllık süre içerisinde açılabileceği gerekçeleriyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, takibe binaen yapılan ödemenin istirdadına yönelik olmayıp, bonodaki imza inkarına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Bu nedenle İİK.nın 72. maddedeki 1 yıllık hak düşürücü süresi burada uygulanmaz. Mahkemece, imza itirazı yönünden işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.