Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13035 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19921 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin ticari faaliyetleri çerçevesinde davalıya teminat olarak açık senet verdiğini, senedin tarafların iradeleri dışında ve iradelerine aykırı olarak doldurularak takibe konulduğunu, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitini ve davalının alacağın %40'ından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının yasal defterlerinde kayıtlı bulunan ve davacıdan olan alacağı gösteren faturaların 29/06/2011-30/07/2011 tarih aralığında toplam 66.801,55 litre veresiye motorin satışına ilişkin olarak düzenlendiği, bu kadar kısa sürede bu kadar akaryakıt satışı yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, gerçek akaryakıt satışını göstermediği, davacının dosya kapsamındaki beyan ve ifadeleri göz önüne alındığında davalıya 28.000 TL akaryakıt alışverişinden kaynaklanan borcu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 250.000,00 TL bedelli bono nedeniyle 222.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, bonoya dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı taraf, dava konusu bononun davalıya boş olarak teminat amacıyla imzalanıp verildiğini, sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğunu idda etmiş, davalı ise, bononun satılan akaryakıt karşılığı düzenlenmiş olduğunu savunmuştur. Bononun düzenleme nedeni bölümünde "malen" kaydı bulunmaktadır. Bu durumda davacı, bononun teminat amacıyla boş olarak verildiği ve anlaşmaya aykırı doldurulduğu yolundaki iddiasını yazılı delille kanıtlamak zorundadır. Başka bir anlatımla, somut olayda ispat külfeti davacıdadır. Davacının iddiasını ispata yarar yazılı delil sunamadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bononun ticari defterlere kaydedilmemiş olması geçerliliğini etkilemez. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.