Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12994 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 462 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılama sonunda mahkeme ilamında yazılı nedenlerle, davanın reddine dair kararın, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmesi üzerine gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Davacılar vekili, davacılar ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını , davacı ...'in diğer davacı şirketin hissedarı olduğunu, ... ve davalı ...'ın bir dönem ... yönetiminde yer aldıklarını, bu esnada SGK tarafından klüp yönetimindekiler aleyhine icra takibi yapıldığı, davalının borç ödenmezse ileride tüm mal varlığına el konacağı şeklinde tehdit ve hissesine çekler kadar borç düştüğüne dair yanıltmaları sonucu davacı ...'in, davalıya, dava konusu olan davacı şirkete ait çeki verdiğini, davacı ...'in hissesine ne kadar borç düştüğünün ve kendisi adına para yatırılıp yatırılmadığının belli olmadığını, hissesine düşen miktarın belli olmaması sebebi ile davacı ...'in çeki ödemediğini, bunun üzerine davacının davaya konu çeki icra takibine konu ettiğini, müvekkillerinin gerçekte davalıya hiç borcu olmadığını ileri sürerek, takibin teminat karşılığı durdurulmasını, 45.000 TL'lik çek nedeni ile müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin çeki ciro yolu ile aldığını, bu davayı ciranta ve keşidecilerin açamayacağını, çekin sebepten mücerret bir ödeme aracı olduğunu, davacıların bankaya çek ile ilgili verdikleri dilekçede imzanın kendilerine ait olmadığını beyan ettiklerini, dava dilekçesinde ise tamamen farklı gerekçe ileri sürdüklerini, davacıların ileri sürdüğü gibi SGK ödemesi için çek alınmasının söz konusu olmadığını, davacıların kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile davacılar aleyhine %40 'dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Mahkemece toplanan deliller, icra dosyası ve bilirkişi raporları doğrultusunda; davacının, iddiasının dayanağının iradesinin fesata uğratılarak çekin davalıya verilmesi olduğunun, davacının hata ya da hileye düşüp çeki vermiş olduğunu ispatlayamadığı davacıların, davayı açmakta kötü niyetli olmadığı gerekçesi ile davanın ve davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, İİK 72/3 gereğince menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verilip, red ile sonuçlanan davada, davalı yararına tazminat kararı verilmesi gerekirken talebin reddine dair karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bendde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülemeyen tüm temyiz itirazlarının reddine, ( 2) nolu bend uyarınca kararın davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın davalıya iadesine, 19.10.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.