Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12973 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15071 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı asil ... ve vek.Av.... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan asil ve avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalının müvekkilinin de ortağı olduğu ... şirketinden konut satın almak için 40.000 TL.ödeme yaptığını, ancak davalıya konut tesliminin yapılmadığını, müvekkilince davalıya başka bir yerden konut teslim edilmek istendiğini, ancak davalının bundan da caydığını, müvekkilince davalıya hiçbir çek verilmediğini, dava dışı ....nin ... şirketinden aldığı 6 adet dairenin teminatı amacıyla ... şirketine verilen boş çekin ... şirketinin sahibi ... tarafından davalıya verildiğini, ...’ın telefon mesajları ile de bu hususun sabit olduğunu, müvekkilinin 40.000 TL.borcunu ödemeye hazır olduğu halde çekin 105.000.00 TL.olarak doldurularak icra takibine haksız olarak konu yapıldığını ileri sürerek, 105.000 TL.bedelli çekle ilgili olarak 40.000 TL.borcu kabul eden müvekkilinin bakiye miktardan borçlu olmadığının tespitine, % 20 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, iddiada da belirtildiği gibi 40.000 TL.sini alamayan müvekkilinin mecburen davacı ile başka bir taşınmazın alımı için anlaştığını, 65.000 TL.daha bu anlaşma gereği verdiği için dava konusu çekin ...’dan alınarak müvekkiline verildiğini, ancak bu anlaşmaya konu taşınmazın da müvekkiline teslim edilmediğini, ceza dosyasında borcun kabul edildiğini, davacının iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini savunarak, davanın reddi ile % 40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, taraf beyanlarının bir noktada örtüştüğü, davalının ilk anlaşma uyarınca 40.000 TL.peşinat verdiği halde dairenin teslim edilmediği, başka bir daire için tarafların 105.000 TL.üzerinde anlaştığı, ancak davalı bu daireyi beğenmediğinden satışın gerçekleşmediği, davalının beğenmediği bir daire için 65.000 TL.daha ödeme yapmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davalının savunmasında bahsi geçen bakiye 65.000 TL.da ödediği hususunun davalının kendi şikayet dilekçesi kapsamı ile bile sabit olmadığı, davalının üzerinden süre geçtiği halde alamadığı peşinatın (40.000 TL.nin) tahsili amacında olduğu, önerilen ikinci daire, davalı tarafça kabul edilmediği gibi 65.000.00 TL.lik bedelin ödendiğinin davalı tarafından ispatlanamadığı, yargılama sırasında bedel icra dosyasına ödendiğinden davanın istirdada dönüştüğü gerekçeleri ile, Bakırköy 9.İcra Müdürlüğü’nün 2010/7970 Esas sayılı dosyasında takibe konu 05.04.2010 keşide tarihli, 105.000.00 TL.bedelli çekten dolayı ödenen 65.000.00 TL.lik bedelin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı ..., cirantası olduğu davalı ...’a ciro ettiği 05.04.2010 tarih, 105.000 TL.bedelli çekten dolayı borcunun 40.000 TL.olduğunu, 65.000 TL.den borçlu olmadığını iddia etmiş, davalı ise, harici taşınmaz alımı nedeniyle davacıya önce 40.000 TL., sonra 65.000 TL.ödeme yapıldığını, anlaşma gereğince dava konusu 105.000 TL.lik çekin kendisine verildiğini, taşınmaz teslim edilmediği için davacıdan 105.000 TL.alacaklı olduğunu, ceza dosyasında borcun davacı tarafından kabul edildiğini savunmuştur. Somut olayda ispat yükü davacıdadır. Davacının davalı elinde bulunan 105.000 TL.lik çekin 65.000 TL.sinden borçlu olmadığını yazılı delille kanıtlaması gerekir. Mahkemece ispat yükünün tayininde yanılgıya düşülerek 65.000 TL.nin ödendiğinin davalı tarafından ispatlanamadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kaldı ki, ....Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2010/998 Esas sayılı dosyasında sanık ... “…borcun teminatı olarak verilmiş çeklerdi…ekonomik sıkıntılarımdan dolayı ödeyemedim… alacaklarımı tahsil eder etmez hemen ödeyeceğim”demiştir. Dava konusu çek yönünden borçlu-davacının bu beyanının gözetilmemesi de isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.