Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12955 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8034 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde temlik alan-davalı vekili ve temlik eden-davalı banka vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 24/12/2012 tarihli son karar, Dairemizin 06/06/2013 tarihli 2013/16484 E. 2013/10514 K. sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan son bozma ilamında; “Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Zira bozma ilamında belirtildiği şekilde davalı yanın davacıdan alacaklı olup olmadığının belirlenmesi için konusunda uzman bilirkişi heyetinden banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak rapor alınmadan karar verilmiştir. Hal böyle olunca bozma ilamında belirtildiği şekilde konusunda uzman bilirkişi heyetine banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle davalının alacaklı olup olmadığının saptanması, davalı alacağının varlığının tespiti halinde ise tesis edilmiş olan ipoteğin kapsamı da gözetilip bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, 2006 ve 2007 yıllarına ait kredi sözleşmelerinde davacının imzasının bulunmadığı, 2006 tarihli kredi sözleşmesi kapağının sözleşme sayfalarından ayrılmış olduğu, davacı tarafça kabul edilen kredi borcunun da banka yazısına göre ödenmiş olduğu, davacının herhangi bir borcunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm temlik alan-davalı vekili ve temlik eden-davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Zira davacı 05/03/2007 tarihli sözleşmede görülen imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiği halde ve mahkemece bozma sonrası aldırılan 08/09/2014 tarihli Adli Tıp Kurumu raporundan, 26/12/2006 tarihli ve 05/03/2007 tarihli kredi sözleşmelerinin kapaklarının değiştirilmemiş olduğu açıkça anlaşıldığı halde, mahkemece davacı iddiasını aşacak şekilde sözleşmelerde davacı imzasının bulunmadığının kabul edilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca yine her iki bozma ilamında da belirtildiği şekilde, davalı tarafın davacıdan alacaklı olup olmadığının ve banka yazılarında belirtilen ödemenin kim tarafından yapıldığının belirlenmesi için konusunda uzman bilirkişi heyetine banka kayıtları ve ipotek akit tablosu üzerinde inceleme yaptırılmadan karar verilmesi doğru olmadığı gibi, 24/09/2010 tarihli temliknamenin içeriği incelenerek alacağını temlik eden bankanın taraf sıfatının devam edip etmediği üzerinde durulmamış olması da doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temlik alan-davalı vekilinin ve temlik eden-davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.