MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Mahkemece davanın kısmen kabul,kısmen reddine yönelik verilen 13/05/2013 tarihli hüküm, Dairemizin 26/02/2014 tarihli 2014/1904 E., 2014/3763 K. Sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma kararında ''1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, İİK'nın 67. maddesi uyarınca 5 adet faturaya dayalı alacağın tahsili için açılan itirazın iptali davası olup davalı vekili dava konusu .... İcra Müdürlüğü'nün 2009/32691 Esas sayılı takip dosyasında takibe itiraz etmiştir. Davacı takip dosyasında takip talebinde ve ödeme emrinde 4.401,38 Euro asıl ve 34,36 Euro işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 4.435,74 Euro alacak talep etmiştir. Yapılan yargılama sonucunda mahkemece davacının alacağı 4.401,38 Euro olarak saptanıp bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, işlemiş faiz alacağı yönünden dava reddedilmiştir. Bu durumda davalı yanın 23.01.2012 tarihli bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde kötü niyet tazminatı verilmesine ilişkin talebi de gözetilerek reddedilen kısım üzerinden davalı yararına İİK'nın 67/2. maddesindeki yasal koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmemesi hususunda karar oluşturulması gerekirken bu yönde olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir. '' denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine, davalının icra inkar tazminatına ilişkin talebinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulmuşsa da bozma gerekleri yerine getirilmediği gibi, usuli kazanılmış hak kuralına da aykırı davranılmıştır. Zira Dairemizin 26/02/2014 tarihli kararı kesin bozma niteliğinde olup, mahkemece bozma kararına uyulmakla bir taraf lehine diğer taraf aleyhine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Dolayısıyla bozmadan sonra davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hakkı ortadan kaldıracak biçimde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, bozma ilamına aykırı olarak davalı yararına tazminata hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.