Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12952 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7790 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki birleşen menfi tespit davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dava davalısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili, davalı bankanın müvekkili hakkında 2 adet bonoya dayalı olarak icra takibi başlattığını, ancak bonolardaki keşideci imzalarının müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili, müvekkilinin iyiniyetli üçüncü şahıs olduğunu, bonolardaki imzaların davacıya ait olup olmadığını bilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece toplanan delillere göre; dava konusu bonolardaki imzaların davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği, dolayısıyla davacının bu bonolara ilişkin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen dava davalısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen dava davalısı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-492 Sayılı Harçlar Yasası'nın 5766 Sayılı Yasayla değişik 123. maddesindeki harç istisnası yurtdışından alınacak kredilerin geri dönüşümü ile ilgili işlemlerle sınırlı olarak uygulanmaktadır. Yeniden yapılandırma ile ilgili 4603 Sayılı Yasada öngörülen muafiyetin ise davalı bankanın davacı olduğu davalarda uygulanabileceği anılan Yasa hükmü gereğidir. Davalı bankanın somut olayda harçtan muaf olduğuna ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan re'sen gözetilmesi gerekir. Kamu düzeni, aleyhe bozma yasağı kuralının istisnalarındandır. Bu durumda mahkemece asıl ve birleşen davalarda, davalı bankanın karar ve ilam harcı ile sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dava davalısı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.