Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12849 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1391 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin 25.640,46 TL cari hesap alacağının tahsili için ilamsız icra yolu ile takibe giriştiğini, davalının 12.796,53 TL'lik kısmi itirazı üzerine takibin kısmen durduğunu belirterek, kısmi itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya süresinde cevap vermemiştir.Mahkemece, toplanan deliller ve taraflara ait ticari defterler üzerinde yaptırılan inceleme sonucunda davalı defterlerinde kayıtlı bulunan iade faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, iade faturaları ile sevk irsaliyelerinin davacı tarafa teslim edildiğini ispat külfetinin davalı tarafta bulunduğu halde davalının bu hususu ispat edemediği, ticari defter ve kayıtlara göre davacının davalıdan 25.640,46 TL alacaklı olduğu, davalının icra takibinden sonra yapmış olduğu 15.700,00 TL ödemenin toplam borç miktarından düşülmesi sonucu takibin 9.940,46 TL üzerinden devamına yönelik davanın kısmen kabulü ile icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı 25.640,00 TL cari hesap alacağına dayanarak ilamsız takip başlatmış, davalı ise 12.796,53 TL için kısmi itirazda bulunmuş, davacı itiraz edilen kısım için itirazın iptali davası açmıştır. İcra dosyasında kısmi itiraz olması nedeniyle itiraz edilmeyen kısım kesinleşir. Davalı borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu ödemenin itiraz konusu olmayan kısma ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece ödeme tarihi itibariyle itiraza uğramayan kısım yönünden davacı alacağı belirlenip, bu miktardan fazla ödeme varsa itiraz konusu alacağa ilişkin ödeme olduğu kabul edilmelidir. İtiraz konusu alacağa ilişkin ödeme bulunması halinde alacaklının bu kısım üzerinden itirazın iptali davası açmada hukuki yararı olmayacaktır. Bu ilkeler uyarınca inceleme yapılmadan ödemenin doğrudan itiraz konusu alacaktan düşülmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.