Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12736 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 898 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı asil tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan taşınmaz almak için anlaşıp 3.000 TL kapora ödediğini, daha sonra taşınmaz satışının gerçekleşmediğini ve durumu derhal davalıya bildirip, kaporanın iadesini istediğini, keşide ettiği ihtarnameye rağmen davalının ödemede bulunmadığını, alacağı tahsil için başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.Davalı asil, davacı ile aralarında yapılan bir sözleşmenin mevcut olmadığını, kartvizit fotokopisi ve arkasındaki imzanın kendisine ait olduğunu, Av. ...'ın dükkanına müşteri olarak geldiğini, yatırım amaçlı dükkanı almak istediğini, bunun karşılığında kendisine 3.000,00 TL kapora verdiğini, ancak satış için parayı temin edemediğini, dolayısıyla satışın gerçekleşmediğini, bu nedenle başka müşterilere de yeri satamadığını, zarara uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, taraflar arasında yapılan sözleşme resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olup, bu nedenle tarafların birbirlerinden aldıklarını iade ile yükümlü oldukları, birbirlerinden cezai şart ve kapora isteyemeyecekleri, davalının almış olduğu 3.000,00 TL'yi davacıya iade ile yükümlü olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne ve alacağın likit olması nedeniyle %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı asil tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, vekili Av. ... vasıtasıyla davalıdan taşınmaz almak üzere 3.000,00 TL kapora verdiğini, satışın gerçekleşmediğini belirterek paranın iadesi için icra takibi başlatmış, itiraz üzerine işbu dava açılmıştır. Taraflar arasında yazılı bir satım sözleşmesi bulunmamaktadır. Davalının kabulünde olan 20.09.2010 tarihli ''3000 TL Av. ...'dan nakit alındı.'' yazılı belge uyarınca, dava dışı ... tarafından davalıya 3.000, 00 TL ödeme yapıldığı ve satışın gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Davalı, davacı ile aralarındaki akdi ilişkiyi kabul etmemiş, parayı ...'dan dükkan satışı için aldığını bildirmiştir. Bu durumda davacının, davalı ile aralarında akdi ilişki bulunduğunu yazılı belge ile kanıtlamalıdır. Somut olayda ...'a davacı tarafından vekaletname verilmişse de, vekil sıfatıyla hareket ettiğine dair de bir delil sunulmamıştır. Davacının akdi ilişkiyi kanıtlayamadığı kabul edilerek, açıkça da yemin deliline dayanılmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.