Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12720 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20001 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 07.09.2006 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin imzalandığını, davalının sözleşmenin eki niteliğindeki taahhütname ile yılda 500 m3 beyaz ürün, 5 ton madeni yağ satmayı, satış taahhüdünden eksik sattığı beher m3 beyaz ürün için 30 USD tutarında cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının taahhüt ettiği mal alımını gerçekleştirmeyerek müvekkili şirketi zarara uğrattığını, davalılardan ...'nun sözleşmenin ve eklerinin garantörü diğer davalı ...'ın ise davalı şirket lehine kurulan ipoteğin yükümlüsü taşınmazın maliki olduğunu, malikin dava açılmadan önce ölmesi nedeniyle mirasçılarının davaya dahil edildiğini, davalılar aleyhinde açılmış olan ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/727 esas 2009/28 karar numaralı dosyası ile 53.736,60 USD cezai şart alacaklarının sabit olduğunu, mahkemece, taleple bağlı kalma kuralı gereğince fazlaya ilişkin talep hakkını saklı tutarak 20.000 USD cezai şarta hükmettiğini iddia ederek, bakiye 33.736,60 USD 09/09/2007-08/09/2010 dönemi için şimdilik 20.000 USD olmak üzere toplam 53.736,60TL cezai şartın ticari faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davacının taleplerinin 1 yıllık zamanaşımına tabi olup dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığını, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını,talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Davalı ... ve ... vekili, cezai şart alacağının sözleşmenin tarafları arasında ileri sürülebileceğini, 3.kişilerden talep edilemeyeceğini savunarak, davanın husumetten ve esastan reddini talep etmiştir.Davalı ... vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.Diğer davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve hükme esas alınmaya yeterli görülen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının talep ettiği 33.736,60 USD' lik kısım yönünden mahkemenin 2007/727 esas ve 2009/28 karar numaralı dosyası ile önceden hüküm kurulduğu, 09/09/2007- 08/09/2010 tarihleri arasındaki dönem için davalı tarafından eksik alınan 5.380 ton ürün karşılığı hesaplanan cezai şartın 161.400 USD olmakla birlikte davacının talebinin 20.000 USD olduğu gözetildiğinde taleple bağlı kalınarak 20.000 USD cezai şart talep etmekte haklı olduğu, ipotek yükümlüsü taşınmazın muris ... mirasçıları tarafından dava açılmadan evvel ipotekle yükümlü şekilde 3.kişiye satıldığı,mirasçılar yönünden hüküm kurmanın hukuken bir anlamı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 33.736,60 USD'nin dava tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarının USD' ye uyguladığı en yüksek avans faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline( ... mirasçılarının sorumluluğu dava konusu ipotekle sınırlı kalmak kaydıyla), fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı olmak üzere 20.000 USD'nin dava tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarının USD' ye uyguladığı en yüksek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (... mirasçılarının sorumluluğu dava konusu ipotekle sınırlı kalmak kaydıyla) karar verilmiş, hüküm davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Davacı dağıtıcı ile davalı bayi ... arasında 07/09/2006 tarihinde akaryakıt bayilik sözleşmesi ve buna bağlı olarak da aynı tarihli taahütname imzalandığı,bayilik sözleşmesinde garantör sıfatıyla ...'nun imzasının olduğu, taahütnamede ise sadece ... 'nin imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır.Asgari alım taahhüdü ve cezai şart hükümleri bulunan taahhütnamede davalı ...'nun imzası bulunmadığından bu taahhütnameye dayanılarak garantör sıfatıyla davalı ...'ndan cezai şart isteminde bulunulamaz.2- Davacı taahhütname uyarınca eksik ürün alındığından bahisle ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/727 esas numaralı dosyasında, 26/12/2007 tarihinde davalı bayi ... ve ...'ndan cezai şart isteminde bulunmuş, mahkemece davacının 53.736,60 USD cezai şart alacağı olduğu kabul edilerek davacının talebi dikkate alınarak 20.000 USD cezai şartın dava tarihi olan 26/12/2007 dava tarihinden itibaren davalılardan tahsiline karar verilmiş, bu karar kesinleşmiştir. Mahkemedeki bu tespit taraflar yönünden güçlü delil olarak kabul edilirse de taahhütnamede beher yılda asgari 2000 m3 beyaz ürün alınacağı taahhüt edilmiştir.Yıl bitmeden o yıla ilişkin eksik ürün alındığı iddiasıyla cezai şart istenemez. İlk davanın 26/12/2007 tarihinde açıldığı dikkate alınarak 2007 yılına ilişkin cezai şart isteminde bulunulması doğru değildir 2007 ve 2010 yılları arasındaki eksik beyaz ürün alımından dolayı cezai şart isteminde ise bir sonraki yıl ihtirazi kayıt konulmaksızın ürün verilmesi halinde geçmiş yıla yönelik cezai şart isteminde bulunulamaz.Mahkemece yukarıda açıklanan esaslar uyarınca tarafların delilleri toplanıp uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönde bir inceleme yapılmadan kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.