Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12593 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2875 - Esas Yıl 2016





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : ....... Tüketici MahkemesiTARİHİ : 26/03/2015NUMARASI : 2014/1125-2015/347 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında akdedilen Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesine istinaden kredi kartı kullandırıldığı, kredi kartından doğan borcun ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiği itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, sözleşme ve eklerinin banka tarafından oluşturulmuş evraklar olduğunu, imzası benzemekle beraber şüphelerinin olduğunu, davacı banka ile sözleşme imzalamadığını sözleşme ve eklerinin asıllarını görmesi gerektiğini, bankanın akdedilen sözleşmenin gereklerini yerine getirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile itirazın 24.151,53 TL'lik kısmının iptaline, dava konusu olay yargılamayı gerektirmekle icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1)Uyuşmazlık 5464 sayılı Banka kartları ve Kredi Kartları Kanunu kapsamında düzenlenmiş olan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. Anılan yasanın 26. maddesinde kredi kartı borçları ile ilgili özel bir faiz düzenlenmesi bulunmaktadır. Bu nedenle somut olayda 5464 sayılı yasanın 26. maddesindeki faizle ilgili düzenleme dikkate alınarak faize hükmedilmesi gerekirken anılan yasaya göre daha genel bir yasa olan 6098 sayılı TBK'nın 88. ve 120. madde hükümlerinin uygulanması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değilse de aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.2)Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda TBK'nun 88. ve 120. madde hükümleri ve TCMB faiz oranları esas alınmak üzere iki ayrı hesaplama yapılmış takdir hakkı mahkemeye bırakılmıştır. Ancak mahkemece bilirkişi raporundaki hesaplamaların hangisine itibar edildiği açıklanmaksızın bilirkişi raporuna göre karar verildiği belirtilmek suretiyle hüküm oluşturulması doğru değildir. Kabule göre de bilirkişi raporunun TBK'nun 88. ve 120. maddelerine göre yaptığı hesaplamadaki miktar hüküm fıkrasında kabul edilmiş ancak itirazın iptali denilmek suretiyle icra takip dosyasında talep edilen %30.24 oranındaki temerrüt faizinin tahsiline imkan verecek şekilde hüküm kurulması nedeniyle de çelişki yaratılmıştır. Ayrıca itirazın iptali davalarında asıl alacak, faiz ve fer'ilerine ilişkin kabul edilen miktarların ayrı ayrı hüküm fıkrasında gösterilmesi gerekirken tek bir alacak şeklinde hüküm kurulması doğru olmayıp, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.