Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12585 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 769 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalı banka tarafından müvekkili aleyhine ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/276 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, icra takibine konu kredi sözleşmesi ile müvekkilinin ilgisinin olmadığını, kredi sözleşmesinde kendi adının yazılı olduğu yerdeki imzaların da müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, kredi sözleşmesi ile ilgili müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, 17.07.2014 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuna göre, takibe konu kredi sözleşmesi ve ipotek belgesindeki imzaların ...'ın eli ürünü olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin davacı yönünden durdurulmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dava, kredi sözleşmesindeki imzaya itiraz nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.Kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı yönünde inceleme yapılabilmesi için davacının sözleşmenin tanzim tarihinden önceki ve sonraki dönemlerine ait ıslak imza asılları getirtilip, huzurda imza örnekleri de alınarak inceleme yapılması gerekir. Somut olaydaki incelemede, kredi sözleşmesinin tanzim tarihinden önceki döneme ait 2002 tarihli imza fotokopileri incelemesi doğru olmamıştır. Davacının resmi kurumlar huzurunda sözleşmenin düzenleme tarihinden önceki döneme ait imza asılları getirtilip inceleme yapılması gerekir. Ayrıca imzanın davacıya ait olmadığının anlaşılması halinde, banka tarafından gönderilen 12.04.2010 tarihli ihtarnamede ...'a kullandırılan 22.000,00 TL tutarındaki krediden bahsedilerek, borcun ödenmesi istenmiştir. İmza ...'a ait olmadığından, ...'ın bu sözleşmede kefil sıfatıyla imzası bulunmaktaysa sorumluluğu yoktur. Ancak ihtarnamede belirtildiği gibi banka tarafından ...'a kredi kullandırılmış ve kredi ödemesi yapılmışsa ...'a kullandırılan krediden dolayı sorumluluğu vardır. Mahkemece, banka tarafından ...'a kredi ödemesi yapılıp yapılmadığı, banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak tespit edilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.