Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1220 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16318 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 13/06/2013NUMARASI : 2011/535-2013/297Taraflar arasındaki ayıplı araç iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı firmadan 11.12.2009 tarihinde C. C. marka otomobili 32.703,09 TL bedelle satın aldığını, üç dört ay kullandıktan sonra araçta çeşitli arızaların meydana geldiğini, arızalar nedeni ile yetkili serviste işlemlerin yapıldığını ancak aracın arızalarının giderilemediğini, aracın her servise gidişinde müvekkilinin araçsız kaldığını ve sıkıntı yaşadığını belirterek araçtan beklenen faydanın elde edilemediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araç bedelinin ve servis masraflarının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu araçta araç bedelinin iadesini gerektirecek nitelikte hiçbir hata ve ayıp bulunmadığını, aracın her türlü testten geçirildikten sonra davacıya teslim edildiğini belirterek davanın reddine ve dava konusu aracın ithalatçı ve Türkiye distribütörü olan dava dışı C. Otomotiv Ticaret Limited Şirketine ihbar edilmesine karar verilmesini istemiştir.Feri müdahil C. Otomotiv Ticaret Ltd Şti vekili, dava konusu aracın ayıplı olmadığını, süresi içinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, dava konusu aracın hasarlı olarak servise başvurduğunu, araçta değer kaybının sözkonusu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı tarafından davacıya satılan aracın garanti süresi içinde 12 defa servise götürüldüğü, araçtaki arızaların niteliğinin gizli ayıp mahiyetinde olduğu, zamanaşımı itirazının yerinde görülmediği, davacının davalıdan aldığı aracın kısa sürede davacıdan katlanması beklenemeyecek kadar çok arıza yaptığı dikkate alınarak davacının davalıdan aldığı ayıplı aracın iadesi şartıyla araç bedelini davalıdan talep edebileceği, ancak servis masraflarının mahiyeti itibariyle davalıdan talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne dava konusu aracın davacı tarafından davalıya hukuken ve fiilen iadesi şartıyla 31.203,16 TL araç bedelinin takip tarihinden (dava konusu aracın davalıya teslim edilmek üzere icra müdürlüğüne tevdii tarihinden) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekilince temyiz edilmiştirDava, satıcının ayıplı mal satışından doğan sorumluluğu hukuksal nedenine dayanmaktadır. Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu aracı 2009 yılında satın aldığını ve araçta çeşitli arızaların çıkmaya başladığını, bunun imalat hatasından kaynaklanan ayıp niteliğinde olduğunu iddia etmektedir. Oysa dava konusu aracın her arıza sonrası servise onarım için götürüldüğü ve her seferinde onarımın gerçekleştiği ve aracın halen davacının kullanımında olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda dava tarihi itibari ile aracın iadesini gerektirecek nitelikte ayıbın bulunup bulunmadığı yönünde gerektiğinde yeni bir bilirkişiden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak deliller hep birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davalının dava konusu aracın hasarlı olduğu yönündeki savunması üzerinde durulmadan yazılı şekilde eksik incelemeyle karar tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.