Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12190 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14966 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalılar vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalılar vek. Av. ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR-Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan akaryakıt alım satım sözleşmesi kapsamında faturalara konu akaryakıtın müvekkilince davalı şirkete satılarak teslim edilmiş ise de bakiye borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen takibin davalıların itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaliyle, takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, yanlar arasında bağıtlanan satım sözleşmesi uyarınca davacı yanın muaccel hale gelmiş bir alacağı bulunmadığını, davacı yanın muaccel hale gelmeyen bir alacağa dayalı olarak kötüniyetle takip yaptığını savunarak davanın reddine ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, tüm deliller birlikte değerlendirilerek benimsenen bilirkişi rapor doğrultusunda icra takip tarihi itibariyle davacının davalılardan muaccel şekilde alacaklı olduğunun kanıtlanamadığı ve davalıların tazminat isteminin koşulları oluşmadığından davanın ve davalıların tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Her ne kadar yanlar arasında düzenlenen 29.06.2012 tarihli akaryakıt (motorin) alım satım sözleşmesinin 2.2. maddesinde mal bedeli ödemesine yönelik 60 günlük vade kararlaştırılmış ise de dosyaya delil olarak sunulan ve davalı tarafça davacıya gönderildiği iddia olunan iki adet sipariş formunda ödemelerin peşin olarak yapılacağı açıklanmış ve davacı da bu sipariş formu üzerine davalıya mal göndermiştir.Böylece belirtilen sipariş formu uyarınca yeni bir icap kabul şeklinde belirtilen sipariş formlarındaki mallar bakımından yanlar arasında peşin satıma dayalı yeni bir sözleşme oluştuğunun kabulü gerekir. Ne var ki davalı taraf sipariş formlarının altındaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını savunmuştur. Bu durumda mahkemece belirtilen bu savunma üzerinde durularak imza itirazı yönünde araştırma ve inceleme yapılarak, yukarıda anılan ilkeler de gözetilerek deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 07.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.