MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında faturaya konu malların müvekkilince davalıya satılarak teslim edilmiş ise de bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili için aleyhine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle, takibin devamına ve %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yanlar arasında ticari ilişki olmadığı gibi takip ve davanın yetkili mercilerde yapılmadığını, yetkili mahkeme ve icra dairesinin müvekkili ikametgahının yer olduğu ...İcra Daireleri ve Mahkemesi olduğunu bildirmek suretiyle yetki itirazında bulunmuş, davalıdan bir mal alımı olmadığından bahisle davanın reddini savunmuş ve %40 oranındaki tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.Mahkemece, yanlar arasındaki akdi ilişki bulunduğundan yetki itirazının reddine, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda ve davadışı....yazısı içeriğine göre davacının alacak iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının takibe konu 40.276,61 TL asıl alacak tutarına vaki itirazının iptaliyle, takibin devamına, hükmolunan tutarın %20'si oranındaki 8.055,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davacı vekili satıma konu malların davadışı ...Şti. kanalıyla davalıya teslim edildiğini ve lojistik firmasınca adına düzenlenen nakliye faturasının bedelini de davalının ödediğini iddia etmiştir. Davalı taraf vekili ise davacıdan bir mal almadığını, lojistik firmasınca düzenlenen fatura ve irsaliyede imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait bulunmadığını ve lojistik firmasına bir ödemede yapılmadığını bildirmiştir. Dosya içerisinde bulunan davadışı lojistik şirketi yazısından nakliye faturası bedelinin elden nakit olarak tahsil edildiği, bu konuda yazılı delil olmadığı bildirildiği gibi, davacı şirket tarafından da bu konuda ödeme belgesi sunulamadığı ve davalı ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucu aldırılan bilirkişi raporuna göre nakliye faturasının kaydına da rastlanılamadığı görülmektedir. Bu durum karşısında satıma konu malın davadışı lojistik firmasınca davalıya teslimine yönelik olarak düzenlenen 15.01.2013 tarihli 0118606 nolu irsaliye belgesi üzerindeki teslim alan imzasının davalı şirket yetkililerine veya çalışanlarına ait olup olmadığının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.