Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11449 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8263 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Mahkemece davanın kabulüne yönelik olarak verilen 20/09/2012 tarihli hüküm davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2013/5388 E- 2013/8463 K. sayılı 09/05/2013 tarihli kararı ile bozulmuştur. Bozma kararında, ''Davaya konu kambiyo senedi ile ilgili davacı imzasını inkar etmek suretiyle icra hakimliğine başvurmuş, ilgili mahkemece alınan bilirkişi raporunda incelenen imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle imza itirazının kabulüne, takibin davacı yönünden durdurulmasına karar verilmiştir. İcra mahkemesi kararları takip hukuku yönünden bağlayıcı olup, maddi hukuk anlamında kesin hüküm teşkil etmeyeceğinden, derdest uyuşmazlıkta kambiyo senedindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı yönünden emsal imza örnekleri toplanmak suretiyle uzman bilirkişi kurulundan yeni bir rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.'' denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.Zira mahkemece davacının mahkeme huzurunda imza örnekleri alınmadığı gibi, 1980,1996 ve 2001 tarihli belgeler ile senedin düzenleme(ve ibraz) tarihinden sonrasına ait belgeler mukayeseye esas alınarak rapor düzenlenmiştir. Oysa dava konusu senedin düzenleme tarihi 25/12/2007(ibraz tarihi 26/09/2007)'dir. Dolayısıyla hükme esas alınan bilirkişi raporu Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi ayrıntılı incelemeyi de içermemektedir.Bu durumda davacının mahkeme huzurunda imza örnekleri alınarak ve dava konusu çekin düzenleme(ve ibraz) tarihi ve öncesine ait yakın tarihli davacıya ait imzaların bulunduğu yeteri kadar belge asılları dosyaya getirtilerek konusunda uzman bilirkişi kurulundan Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.