Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10934 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2019 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin keşideci olarak yer aldığı senetlere dayalı şekilde davalı tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatılmış ise de senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını belirterek davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, takibin iptaline ve kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin senetlerde ciro yoluyla hamil bulunduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, takibe dayanak senetlerdeki keşideci imzasının davacıya ait olmadığının saptandığı, davacı yanın tazminat isteminin koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, takibin davacı yönünden iptaline, tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava kambiyo senetlerine dayalı olarak açılan menfi tespit istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nun 4. maddesi kapsamında mutlak ticari dava niteliğindedir. Aynı Yasanın 6335 sayılı Kanunla değişik 5. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece dava tarihi de dikkate alınarak davanın asliye ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği gözetilerek 6100 sayılı HMK'nın 114/1-c ve 115/1 ve 2. maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma biçimine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.