MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıdan ihraç kaydı ile mal alıp ihraç ettiğini, davalı şirkete 197.734 USD ödeme yapılmış olmasına rağmen 147.306 USD'lik mal alındığını, müvekkilinin bakiye 50.427 USD'lik alacağın tahsili amacıyla yapmış olduğu takibin vaki itiraz üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davalının müvekkiline herhangi bir ödemesi bulunmadığını, malların siparişini veren ve parasını ödeyenin By Morteza Rasekhi olduğunu, malın davacı tarafından ihraç edilmesinin kararlaştırılması nedeniyle faturanın da davacı adına kesildiğini, ihracatın durması üzerine müvekkilinin nezdinde kalan 50.427 USD paranın sehven davacının cari hesabına işlendiğini, yapılan hatanın düzeltildiğini ve By Morteza Rasekhi'ye paranın iade edildiğini, taraflar arasında doğrudan bir ilişki bulunmadığı gibi paranın da davacı tarafından gönderilmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davacının davalıdan ihraç kaydı ile satın aldığı mallara karşılık olarak ... tarafından davalıya ödemede bulunduğunu, 07/10/2011 tarihi itibarıyla davacının davalıdan 50.427 USD alacağı bulunduğu, bakiye bu alacağın 16/11/2011 tarihinde sayedhossain Razervi'ye ödenerek davacıya eski borç bakiyesinin sıfırlandığı belirtilerek davanın 50.427 USD üzerinden kısmen kabulüne, koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine, Dairemizin 2013/3772 E. 18419 K. sayılı 19/11/2013 tarihli ilamıyla “hükme esas olunan bilirkişi raporunun yeterli ayrıntıyı içermediğini ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesis olunduğundan" bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuş, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, benimsenen bilirkişi ek raporu doğrultusunda davacı yanca alacak iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının takibe itirazının iptaliyle takibin devamına, koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Dairemiz bozma ilamında “ hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli ayrıntıyı içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli olmadığı, bu nedenle mahkemece gümrük işinden anlayan bir bilirkişi ile dış ticaret ve ihracat -ithalat konusunda uzman bir bilirkişi ve muhasebe işlerinden anlayan bir bilirkişi olmak üzere üç kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği" belirtilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi raporu alınmış ve üç kişilik bilirkişi heyetince düzenlenen 23/06/2014 tarihli kök raporda ; “ davalı hesabında gözüken cari hesap fazlasının İran'dan gelen 197,734,07 USD ödeme karşılığında davalı şirketten 147.306,53 USD tutarında mal alındığı ve ön ödemenin fazlalığından kaynaklanmış olabileceği, bu durumda davacının bu bakiyeyi talep edebilmesi için dava dışı Sayedhossein Razavi tarafından yapılan ödemenin tamamını kendisi hesabına yapıldığını ispatlaması gerektiği ya da dava dışı Sayedhossein Razavi'den temlik veya sair şekilde fazla ödeme kaynaklı alacağı devir alması gerektiği, aksi takdirde taraflar arası sözleşme ve sebepsiz zenginleşme çerçevesinde bakiyeyi talep yetkisinin dava dışı ve davalı banka hesabına ödemede bulunan kişilere ait olacağı davacının ihracatçı görülmesi karşısında imalatçıdan alacaklı olabilmesi için fazladan avans ödemesi şeklinde bir ödemeyi bizzat yapmış olduğunu kendisinin ispatlaması gerektiği, aksi takdirde davanın reddi gerektiği” yönünde görüş bildirmiş ise de mahkemece davacı vekiline kesin süre verilerek dava dışı Green Line şirketince düzenlenen 27/02/2015 tarihli tercüme belgenin ibrazı üzerine bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmış ve bilirkişi ek raporu hükme dayanak yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Oysa Dairemiz bozma kararında yeni belge ibrazıyla ilgili bir bozma gerekçesi bulunmamaktadır. Bozma kararına uyulmakla bir taraf lehine, diğer taraf aleyhine usuli kazanılmış hak oluşur. Bu nedenle mahkemece bozma kararında belirtilen hususlar doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması ve bunun dışına çıkılmaması zorunluluk arzetmektedir. Kaldı ki ek raporda değerlendirilen belge her zaman düzenlenebilecek nitelikte bir belge olduğu gibi öte yandan bozmadan önce dosyada bulunan 30/04/2012 tarihli tercüme belge de aynı nitelikte olduğundan davalı tarafı bağlayıcı vasıfda değildir. Banka havalesinde havale edilen paranın davacıya ödenmesi konusunda herhangi bir tahsilat açıklaması da yer almamaktadır. Bu durumda mahkemece kanıtlanamayan davanın reddi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle ve delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.