MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 06/03/2012NUMARASI : 2005/159-2012/127Taraflar arasındaki birleştirilen menfi tespit - tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı davalı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. B. C.T.gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Asıl dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.Davalı vekili, bononun genel kredi sözleşmesinin 60. maddesine göre kullandırılan kredilerin ek teminatı olarak düzenlenip bankaya verildiğini, kredi taksitlerinin ödenmesinde temerrüde düşülmesi nedeniyle tahsilde tekerrür olmamak üzere kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığını, diğer takiplerin ise tahsilde tekerrür olmamak üzere başlatıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemenin Birleşen 2005/385 E, sayılı dosyasında davacılar vekili, müvekkillerinin Antalya 2. İcra Müdürlüğü'nün 2004/4304 E. sayılı dosyasındaki bonodan dolayı müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, bononun kullanılan kredilerin teminatı olarak alındığını ve tahsilde tekerrür olmamak üzere icra takibine geçildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davacılar vekili, mahkemenin birleşen 2005/387 E. sayılı dosyasında davalı bankanın 60.000 TL alacak için 250.000 TL'lik bonoya dayanarak ihtiyati haciz kararı alıp müvekkili şirketin düşük bedelle devredilmesine neden olduğunu, kazanç mahrumiyeti nedeniyle maddi zarara uğradığını, ayrıca müvekkilleri şirket ortaklarının manevi zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı vekili, bir yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğunu, kredi ödemelerinde yaşanan aksaklık nedeniyle teminat olarak alınan bononun tahsilde tekerrür olmamak üzere icra takibine konulmasında bir usulsüzlük olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacılar vekili, mahkemenin birleşen 2007/94 E. sayılı dosyasında, davalı bankanın yapmış olduğu haksız takip nedeniyle ve muzayaka altında kalınarak gerçek değerinden düşük bedelle taşınmaz satılarak borcun ödendiğini, bu nedenle oluşan maddi zararın giderilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, aynı konuda açılmış bir dava bulunduğundan derdestlik nedeniyle davanın reddi gerektiğini, kredi borcunun ödenmesinde yaşanan aksaklıklar nedeniyle teminat olarak alınan bononun icra takibine konulmasında bir hukuksuzluk bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece asıl dosyanın (2005/159 E.) konusunu oluşturan Antalya 2. İcra Müdürlüğü'nün 2004/4303 E. sayılı dosyasında takip tarihi (13.04.2004) itibariyle borcun 68.160 TL olmasına rağmen 250.000 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, dosya borcunun davadan sonra kapatılması nedeniyle asıl dosya (2005/159 E.) yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacı N.. Ü.. davadan feragat ettiğinden bu davacı yönünden davanın reddine, birleşen 2005/385 E. sayılı dosya bakımından Antalya 2. İcra Müdürlüğü'nün 2004/4304 E. sayılı takip konusu bono nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı bankanın takibinde kötüniyetli olduğu anlaşıldığından %40 kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 2005/387 E. ve 2007/94 E. sayılı birleşen dosyalardaki tazminat istemleri bakımından ise şirket kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemelerine göre bankanın alacaklı olmadığı miktar bakımından yapmış olduğu icra takipleri ile bağlantılı olarak davacıların bir zararının oluşmadığı belirlendiğinden tazminat davalarının reddine karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2)Asıl davanın görüldüğü 2005/159 E. sayılı dosyaya konu Antalya 2. İcra Müdürlüğünün 2004/4303 E. sayılı icra takip dosyasında davacıların borcu mahkemece 68.160 TL olarak belirlenmesine rağmen 250.000 TL’lik bononun tamamı için takip yapılmış olup, menfi tespit davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi isabetsizdir.Öte yandan kendi kayıtlarında yer alan alacak miktarını bilmek zorunda olan bankanın, bu kayıtlarda yazılı miktarı aşan kısım için yaptığı takip bakımından haksız ve kötüniyetli olduğu gözetilmeden davacılar vekilinin kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda 1 no’lu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte gösterilen sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin vekâlet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.