Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10891 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3233 - Esas Yıl 2016
ESAS NO : ...KARAR NO : ... T.C. YARGITAY ...Hukuk DairesiESAS NO : ... KARAR NO :...Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ :...TARİHİ : 01/12/2015NUMARASI : 2013/277-2015/869DAVACI :...DAVALI :... Taraflar arasındaki alacak davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av....ile davalı vek. ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR-Dava, sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 09.07.2013 tarihli ilamıyla davalı vekili hükme esas alınan bilirkişi raporuna gerekçelerini göstermek suretiyle itiraz ettiği, davalı vekilinin bilirkişi heyetinde bulunan sektör bilirkişisi ... hakkında suç duyurusunda bulunduğu da gözetilerek gerektiğinde yeniden keşif ve inceleme yapılarak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacının sadece alarm takozu ve iğnelerinin bedeli yönünden talebinde haklı olduğu, diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Mahkemece Dairemiz bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bu cümleden olarak bozmadan sonra yapılan keşif üzerine alınan bilirkişi raporu oluşa ve dosya içeriğine uygun görülmemiştir. Zira taraflar arasındaki sözleşmenin (ve 26.02.2009 tarihli ek sözleşmenin ) 6.2 maddesinde “Ancak ..., ... elinde mevcut (defosuz olmak ve son kullanma tarihinin dolmasına en az 3 ay kalmış olmak ve 05.02.2009 tarihli sayımdan önce alınmış olmak şartıyla, kozmetik stoklarını ve sezonsuz ürünleri ve depodaki 5509 yeni sezon mallarını maliyet fiyatından alacaktır...” düzenlemesi mevcuttur. Tarafların imzasını taşıyan 19.03.2009 tarihli 2. tutanakta tutanağa ekli listelerde yer alan 109 sayfa kapsamındaki mallardan davalının bildirdiklerini almayabileceği kararlaştırılmıştır. Bu tutanakta davalıya tanınan seçimlik hak, sözü edilen 109 sayfa kapsamındaki mallarla ilgili olup davacının deposundaki mallardan sözleşme kapsamında kalanlar yönünden davalıya seçimlik hak tanındığına dair tutanakta bir açıklık bulunmamaktadır. O halde mahkemece yukarıda sözü edilen 109 sayfanın kapsamı dışında davacının deposunda bulunan mallar bakımından sözleşmenin 6. maddesindeki koşulların gerçekleşmesi halinde davalının belirtilen şartları taşıyan malları satın alma yükümlülüğünün sözleşme ile kararlaştırıldığı ve ortada bu sözleşme hükmünü değiştiren başka bir sözleşme de bulunmadığı gözetilerek mahkemece araştırma ve incelemenin bu doğrultuda yapılıp gerektiğinde yeni bir keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.