Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10868 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2067 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, aleyhine ihtiyati haciz istenenin müvekkili bankadan alıp kullandığı bireysel kredi kartı borçlarını ödemediğini, borcun tahsili için başlatılan takibe de itiraz ettiğini ileri sürerek, ...İcra Müdürlüğü’nün 2015/13238 sayılı takip dosyasına yönelik olarak 5.472,50 TL üzerinden ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur. Mahkemece, mevcut delil durumuna göre 6100 sayılı HMK'nun 389 vd. maddelerinde öngörülen yasal koşulların bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karar ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmiştir. Anayasa’nın 141/f. III hükmüne göre, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” HMK'nun 297’nci maddesinin 1’inci fıkrasının (c) bendine göre mahkeme kararının “Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” içermesi gerekir. Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlar. Öte yandan İİK’nun 258/f.I hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin “alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin “alacağın varlığına kanaat getirmesinden” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Diğer hukukî himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasa’nın 2’nci maddesinde yer alan “hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak, bireylere etkin hukukî himaye sağlamaktır. İhtiyati haciz yargılamasında, etkin hukukî himaye sağlamak, bunu sağlarken mümkün olduğunca çabuk ve seri hareket etme gerekliliği, usul kurallarına göre maddi hukuka dayanan hakkın araştırılmasından önce gelir. Mahkemece, yukarıda açıklanan hukukî esaslar çerçevesinde ihtiyati haciz isteyen vekilinin ibraz etmiş olduğu deliller üzerinde durularak, alacağın varlığına kanaat getirilmesi hâlinde ihtiyati haciz isteminin kabulüne, aksi hâlde ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, tensiben, yetersiz ve genel bir gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre ihtiyati haciz isteyen vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.