MAHKEMESİ : Mersin 1. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 05/07/2013NUMARASI : 2012/158-2013/185Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. M. E.. ile davalı vek. Av. U. B..'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan satın aldığı motorin karşılığında düzenlenen faturalar bedelinin ödendiğini, davalının müvekkilinden hiçbir hak ve alacağı kalmadığına dair 15.09.2011 tarihli ibraname imzaladığını, ibranameden sonra müvekkilince davalıya 15.09.2011 tarihinde 55.000 TL. havale yapıldığını, müvekkilinin ibranameden sonra davalıdan hiçbir mal ve hizmet almadığını, müvekkilinin ticari defterlerine göre davalıya 55.000 TL. fazladan ödeme yapıldığının tespit edildiğini ileri sürerek bu miktar fazla ödemenin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafça müvekkiline 55.000 TL. ödeme yapıldığını ve ödeme müvekkilinin hesaplarına düştükten sonra davacı tarafa yine aynı gün havaleden sonra ibraname verildiğini, davacı tarafça fazla yapılan herhangi bir ödeme olmadığını ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıya ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulduğu ve lehe delil niteliği taşıdığı ancak davalıya ait defter ve kayıtların ise kapanış tasdiklerinin yapılmamış olduğundan, davacı defter ve kayıtlarına itibar edilmesi gerektiği, buna göre de, takip ve davaya konu edilen 55.000,00 TL'nin taraflar arasında düzenlenen ibranameden sonra ancak aynı gün sipariş avansı olarak davalıya gönderilmiş olduğu, bununla birlikte davalının buna karşı mal teslim etmediği, dolayısıyla, davacının davalıdan 55.000,00 TL alacaklı olduğu, zira davalı tarafın, davacı defterlerinin aksini yani ödenen 55.000,00 TL'nin sipariş avansı olarak gönderilmediği, başka bir deyişle, ibraname tarihine kadar değerlendirmeye alınan hesaplar kapsamında ödenmesi gereken borç olduğunu kanıtlayamadığından, davacının davalıdan 55.000,00 TL alacaklı olduğu sonucuna varıldığı, takip tarihine kadar davacının davalıyı temerrüde düşürmediği anlaşılmakla, davacının birikmiş faiz talebinde bulunamayacağı, gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının takip dosyasına yaptığı itirazın 55.000,00 TL lik asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olduğundan %40 oranındaki 22.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, davacı ile davalı şirket arasındaki cari hesap ilişkisi çerçevesinde davalıya fatura bedellerinin ödenmesi üzerine davalıdan alınan ibraname tarihi 15.09.2011 ile aynı tarihte yapılan 55.000 TL. fazla ödemenin davalıdan tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi gereği iptali istemine ilişkindir. Somut olayda davalı yan ise davacı tarafından 55.000 TL.lik ödemeye ilişkin havale çıkarıldıktan sonra ibraname düzenlendiğini ileri sürmüştür. Dosya içerisinde bulunan 15.09.2011 tarihli ibranamedir başlıklı belgede “alacaklı M....Ltd. Şti.nin borçluları olan O.. ..Ltd. Şti., K... Ulus. Ltd. Şti. Ve K... ..Ltd. Şti. 'den 15.09.2011 tarihi itibariyle hiçbir hak ve alacaklarının kalmadığı, borçlularımızı ibra ederiz” şeklinde açıklama bulunduğu, alacaklı vekili ile alacaklı şirketin imza ve kaşesinin bulunduğu görülmüştür. Bu durumda uyuşmazlık dava konusu ödemenin ibranameden önce mi sonra mı yapıldığı noktasında toplanmaktadır. Hal böyle olunca davacı tarafça yapılan 15.09.2011 tarihli Garanti Bankasına ait havale dekontundaki “Mipet CH mahsuben” kaydı da dikkate alınarak havalenin yapılıp ibralaşmanın bundan sonra yapıldığının kabulü gerekir. Açıklanan bu yön gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken olaya uygun düşmeyecek şekilde davalı yanın yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdikinin bulunmadığı kabul edilip davalı yanın defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı gerekçesiyle davacı yanın defterlerine itibar edilerek ibraname ve özellikle havale dekontundaki yazılı kayıt gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1100,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.