Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1079 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14175 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında bayilik sözleşmesi yapıldığını, ancak davalının sözleşmeyi haksız bir şekilde feshederek müvekkili şirkete ait teminat mektubunu nakde çevirdiğini, bu durumun sözleşmeye aykırı olduğunu belirterek, nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin reeskont faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, sözleşmenin imzalanması sırasında davalı şirkete verilmiş olan çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin iptaline, bu talebinin kabul görmemesi halinde, yapılan dekorasyonun gerçek bedelinin tespiti ile davalı şirketin sökerek aldığı malların bedeli ile ödenen bedel düşülerek bakiyenin ödeme gününden işleyecek yasal faizi ile iadesine, bu talebinin de kabul görmemesi halinde ise, davalı şirketin dekorasyon bedeli olarak 2008 yılında düzenlediği faturadan, kendisinin 05.04.2010 tarihinde bu bedeli faturalandırması gözönünde bulundurularak, her takvim yılı için %20 olmak üzere 2008-2010 yıllarına karşılık %60 amortisman bedeli düşüldükten sonra davalı şirketin iade aldığı malların bedeli de düşülerek kalan miktar kadar borçlu olabileceklerinin hüküm altına alınarak, bakiye kısım için borçlu olmadığının tespitine ve fazla ödemelerin ödeme gününden itibaren yürütülecek ticari reeskont faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalının gerekli performansı sergileyemediğini, satış ve aktivasyonları çok düşük düzeyde kaldığı için gönderilen ihtarnameye rağmen bayinin herhangi bir aksiyonda bulunmaması üzerine sözleşmeye uygun şekilde feshedildiğini, ardından 18.000-TL tutarındaki teminat mektubunun tazmin edildiğini, dekorasyonla ilgili olan faturanın da sözleşme hükümlerine uygun bulunduğunu, bayilik sözleşmesinin sona ermesi halinde fatura bedeli ödenmediğinden, müvekkilinin bu alacağın teminat mektubundan tahsiline dair alınan taahhütname uyarınca yetkili bulunduğunu, ayrıca davacı tarafından müvekkili şirkete teslim edilen iki ayrı çekin nakde çevrilmesinin de taahhütname ve sözleşmeye uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında 20.06.2008 tarihli Franchise Sözleşmesinin bağıtlandığı anlaşılmakla, HMK' nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddi ile, taraflardan birinin usulen başvurusu halinde HMK' nun 20. maddesi uyarınca dava dosyasının görevli ve yetkili ... Nöbetçi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında değerlendirilebilecek unsurları içeren franchise sözleşmesi olmadığından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, Peşin harcın istek halinde iadesine, 22.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.