Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10759 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13857 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Sakarya 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/06/2013NUMARASI : 2012/285-2013/280Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. O.. K.. ile davalı şirket yetkili temsilcisi A. Ş.. ve vekilleri Av. M.. K.. ile Av. R. K..'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacı vekili, davalı ile 20.12.2002 tarihinde kurulan ticari ilişki nedeniyle davacı tarafından davalı şirkete UFO markalı elektrikli hararet ısıtıcılar gönderdiğini, karşılığında davalı firma yetkilisi A. Ş..'e ait şahsi çeklerin müvekkiline verildiğini, müvekkilinin de çalışanı olan A. K.. isimli şahsa tahsil için verilen çeklerin karşılıksız çıkması üzerine başlatılan takibe karşı davalı şirketin menfi tespit davası açtığını, verilen kararla davalı şirketin takibe konu edilen alacaktan dolayı 7.601,65 TL kadar borçlu olmadığının tespitine karar verildiğini, böylece davalı şirketin 30.757,35 TL borçlu olduğunun anlaşıldığını, bu mahkeme kararının kesinleşmesi üzerine, alacak için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, alacak iddiasının zamanaşımına uğradığını, harcın tamamlatılması gerektiğini, kesinleşen Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararında davacı lehine hüküm olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan deliller, kesinleşen ve takibe dayanak yapılan Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne, davalının takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin aynı koşullarla devamına, takip konusu asıl alacağın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı iş bu davasında, ödenmeyen mal bedelinin tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptalini talep etmiş, davalı yan ise, malın ayıplı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Dosya içinde bulunan ve davacısı H. .... Dayanıklı Tüketim Malları Limited Şirketi ve A. Ş.'in davalısı ... Pazarlama Dan. İl. Tur. Hizmetleri Ltd. Şti ve Aynur Kartal olan Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/99 Esas, 2010/278 Karar sayılı davasında ise; satıma konu mallar karşılığı verilen çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, ilişkin menfi tespit davası açtığı, verilen 08.06.2010 günlü karar ile “Davacı A. Ş.. bakımından davanın kabulüne, kötüniyet tazminatı talebinin reddine, davacı H. .. Dayanıklı... Limited Şirketi bakımından davanın kısmen kabulüne, bu davacının Sakarya 1. İcra Müdürlüğü'nün 2003/4745 sayılı takip doyasından dolayı iade edilen malların bedeli olan 7.601,65 TL kadar borçlu olmadığının tespitine fazlaya ait istemin reddine....” karar verildiği, bu kararın temyiz edilmeksizin12.08.2010 tarihinde kesinleştiği, davacının eda hükmünde olmayan bu menfi tespit davasının iş bu davaya konu takibe dayanak göstererek talepte bulunduğu dosya içeriği ile sabittir.Anılan Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/99-278 E. K. sayılı menfi tespit davasının incelenmesinde, 29.03.2005 tarihli mahkemenin ilk kararında, davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın davalılar vekilince temyizi üzerine Yargıtay 19. Dairesi'nin 2005/6659 Esas, 2006/3392 Karar sayılı 31.03.2006 tarihli kararı ile, davalılar vekilinin sair itirazlarının reddine ve “ Davalı şirket tarafından davacıya satılan ve ayıplı olduğu bildirilen malın ne kadarının davalıya iade edildiği, bunların değerinin ne olduğu saptanmadan tüm çeklerle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi isabetli olmadığı, ...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu 08.05.2008 tarihinde verilen .... kararla menfi tespit talebinin kabulüne dair verilen kararın davalılar vekilince temyizi üzerine tekrar Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 30.06.2009 tarihli 2009/29 Esas, 2009/6447 Karar sayılı bozma kararı ile “... mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, bozma ilamından sadece ayıplı olduğu gerekçesiyle iade edilen malların değerinin saptanarak belirlenecek bu miktar kadar çeklerle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi gerektiğine değinilmiştir. İade edilenler dışındaki mallar bozma kapsamı dışındadır. Bozma kapsamı dışında kalan hususları da kapsayacak şekilde hüküm oluşturulması usuli kazanılmış hak kuralına aykırıdır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden bozma nedenlerine farklı anlam verilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...” denilmiştir. Anılan dosyada uyuşmazlığın sadece iade edilen 7.601,65 TL'lik mallar üzerinde toplanıp, buna göre sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece yapılması gereken iş bu dosyada dava konusu satıma konu malların ayıplı olup olmadığı, davalı yanın bu malları davacıya iade etmek isteyip davacının iadeyi kabul edip etmediği üzerinde yeterince durularak, bu yöndeki deliller toplanıp bir başka deyişle işin esasına girilip, varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hakkı Şimşek Dayanıklı Tüketim Malları Limited Şirketine verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.