MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 11/04/2013NUMARASI : 2009/239-2013/112Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı ve davacı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı şirket yetkili temsilcisi C.K.. ile vek. Av. S.. A.. ile davalı vekilleri Av. Y.. G.. ile Av. H. K..' nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacı şirket yetkilisi ve avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacı vekili, müvekkili şirketin ''Abant Su'' markası altında doğal kaynak sularının şişelenip pazarlama ticareti ile uğraştığını 5 ve 10 lt' lik şişeler için 48 mm ''Abant '' logolu su kapaklarını davalı şirketten satın aldığını, bu kapaklardan Mayıs-Temmuz 2009 tarihleri arasında teslim edilenlerin istenilen vasıflarda üretilmediği anlaşılınca kapakların ayıplı olduğuna dair ihtarname çektiklerini, ODTÜ' den rapor aldıklarını, ayrıca tespit yaptırdıklarını ve takibe geçtiklerini ileri sürerek davalının icra takibine yapılan itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının ayıp ihbar yükümlülüğü yerine getirmediğini, ayıplı mal iddiasının yerinde olmadığını davacıya mal satışının 16.12.2008 tarihinde başladığını belirterek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, toplanan deliller, bilirkişi raporları karşısında, davanın kısmen kabulüne, takip dosyasında 413.826,15 TL asıl alacak ile 3.310,61 TL işlemiş faize davalının itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari reeskont faizi üzerinden devamına, davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekilince temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Dava, davalı tarafça davacıya satıldığı iddia olunan 5 ve 10 litrelik su şişeleri plastik kapaklarının ayıplı olduğu gerekçesiyle bayileri ve müşterileri tarafından davacıya iade edilmesi üzerine, davalıya noter vasıtasıyla gönderilen ayıp ihbarına rağmen ayıplı kapak bedellerinin ödenmemesi nedeniyle girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.Davanın temelini oluşturan icra takibinin dayanağı olarak ''ayıplı su kapak bedelleri'' gösterilmiş, itiraz üzerine açılan iş bu itirazın iptali davasında dava dilekçesinde, ''Mayıs-Temmuz 2009 tarihlerinde alınan kapakların arızalı çıktığı gerekçesiyle dava açıldığı'' açıklanmıştır.Davadan önce davacı tarafça delil tespiti yaptırılmış ve delil tespit raporunda 5 ve10 litrelik 2007 ve 2009 üretim tarihli olan su kapaklarında imalat hatası bulunduğu belirtilmiştir.Mahkemece, Abant İzzet Baysal Üniversitesi' nden seçilen bir bilirkişi vasıtasıyla, davacı tarafa ait su şişeleme fabrikasında keşif yapılmış, keşif sırasında kapak bulunamadığı zapta geçirilmiş, bilirkişi tarafından, davacının depo sorumlusu ve davacı şirket çalışanıyla birlikte 26.06.2009 tarihinde tutulan ''Müşteri Ziyaret Formu'' başlıklı Tutanak da incelenmek suretiyle görüş bildirilmiş, ancak dışarıda branda altında muhafaza edildiğ belirtilen kapakların üretim hatası olup olmadığı konusunda bir sonuca varılamadığı açıklanmıştır.İtiraz üzerine, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi' nden seçilen bilirkişilerden oluşturulan üç kişilik bilirkişi heyeti, dosya üzerinde inceleme yapmış, bu inceleme sonucunda düzenlenen raporda ise, sonuç olarak ''marketlerden temin ederek sertlik ölçümü yaptığımız şişe kapaklarının sertlik değerleri de, kusurlu kapakların sertlik değerleri ile uyumludur. Yüksek yoğunluklu polietilenolduğu belirlenen bu tür malzemelerin karakteristik özellikleri sertlik ve mukavemetlerinin kristalleşme derecelerinin yüksek olması, buna karşılık gevrek olmaları ve esneme yeteneklerinin düşük olmasıdır. Nispeten gevrek yapıları nedeniyle darbe şeklinde yüklemelerin etkisinde çatlama gösterebilirler. Su şişe kapakları gibi uygulamalarda normal koşullar altında bu tür bir hasarın meydana gelmesi beklenemez. Ancak, kapakların üretimi sırasında, uygun olmayan koşullar altında yapılarında iç gerilmeler doğar. Bu iç gerilmeler, malzemenin kullanımı, sevkiyatı sırasında çatlamalara neden olabilir.Yapılan ölçümler ve sonuçlar doğrultusunda şişe kapaklarındaki hasarın uygun olmayan üretim koşullarında iç gerilmelerin oluşması sonucu ortaya çıktığı kanaatine varılmıştır.'' şeklinde görüş bildirmiştir.Bunun üzerine mahkemece dosya hesap bilirkişisine gönderilmiş, ancak hesap bilirkişi raporunda 5 ve 10 litrelik şişe kapakları dışındaki bir kısım şişe kapakları ile ilgili iade faturalarının da hesaba dahil edildiği görülmüştür. Oysa, dava ayıplı olduğu gerekçesiyle iade edilen 5 ve 10 litrelik şişe kapaklarına ilişkindir.Bu durumda, yukarıda sözü edilen raporlar arasında çelişki olduğu gibi, hesap bilirkişisinin dava konusu olmayan kapaklara ilişkin iade faturalarını da hesaba dahil etmesi ve mahkemece bu çelişkiler giderilmeden ve taleple bağlılık kuralı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Öte yandan, bu davanın davalısı tarafından bu davanın davacısı aleyhine Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2009/788 Esas sayılı dosyasında, satılan kapak bedellerine ilişkin alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davası açılmış ve o dava dosyasında bulunan bilirkişi kimya yüksek mühendisi İhsan Karababa tarafından düzenlendiği anlaşılan 03.01.2011 tarihli bilirkişi raporunda kapakların ayıplı olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.Hal böyle olunca, uyuşmazlığın sağlıklı bir çözüme kavuşturulabilmesi için davalar arasındaki bağlantı da gözetilerek öncelikle sözü edilen davaların birleştirilmesinin düşünülmesi ve daha sonra her iki dosya içinde yer alan ve yukarıda belirtilen farklı görüşler içeren bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi, iddia ve savunma çerçevesinde taleple bağlılık kuralı da gözetilerek konusunda uzman kişilerden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetinden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.