Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10608 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1780 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile davalı satıcı arasında 16.01.2012 tarihinde fabrika satışı konusunda bir protokol düzenlendiğini, satış bedeline mahsuben 10.000 TL kaporanın davalıya verildiğini, sözleşme uyarınca 15.04.2012'ye kadar tapuda devir yapılması gerekirken yapılmadığını, sözleşme resmi şekle uygun yapılmadığından tarafların aldıklarını iade ile yükümlü olduğunu belirterek, ödenen 10.000 TL kaporanın dava tarihinden itibaren ticari faiziyle iadesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taleplerin zamanaşımına uğradığını, müvekkiline kapora ya da başka bir ad altında yapılan bir ödeme olmadığını, asıl davacının satın almaktan vazgeçip başka bir taşınmazı satın aldığını, davacının müvekkiline gönderdiği bir ihtar da olmadığını, dava açma koşullarının oluşmadığını, sunulan sözleşmenin bir ön sözleşme olup, taşınmaz satış sözleşmesi niteliğinde olmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, yanlar arasındaki sözleşmenin, asıl olarak bir sözleşme kurma taahhüdünü içermekte olduğu, amacın, taşınmaz devrini içerecek bir sözleşme yapılacağı konusunda mutabakat sağlamak olduğu, sözleşmede yer alan açıklama karşısında 10.000 TL kaporanın ödendiğinin çekişmesiz olduğu, sözleşmenin 4. maddesine göre kaporanın iade edilebilmesi için davalının taşınmazı satmaktan vazgeçmesinin gerekli olduğu, davacı, satın almaktan vazgeçerse kaporayı alamayacağı, dolayısıyla davacının TMK'nın 6. ve HMK'nın 190. maddelerine göre kendisinin satın almak için tüm girişimlerde bulunduğunu, ancak davalının satmaktan vazgeçtiğini kanıtlamak zorunda olduğu, davacının göndermiş olduğu herhangi bir ihtarname olmadığı, davalının satmaktan vazgeçtiğine dair herhangi bir veri ortaya konulamadığı, isticvap edilen davalının, tapudaki devir için Avrupa'dan Türkiye'ye gelmesine, davacıya haberler göndermesine karşın davacının gelmediği, devre yanaşmadığını bildirdiği, davacının bu konuda teklif ettiği yemini de davalının eda ettiği, sözleşmeye göre kaporanın iadesi koşullarının gerçekleşmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Tapuda kayıtlı taşınmazların satışı resmi şekle tabidir. Taraflar arasında düzenlenen taşınmaz satışına ilişkin 16.01.2012 tarihli adi yazılı sözleşme resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olup, herkesin aldığını geri vermesi gerekmektedir. Bu durumda, davacı tarafından davalıya ödenen bedelin iadesi gerekirken, yazılı gerekçeyle talebin reddi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.