Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10607 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18468 - Esas Yıl 2015





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : .... Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 14/09/2015NUMARASI : 2014/771-2015/789DAVACI : ....DAVALI : ....Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalının 30/11/2012 tanzim, 30/01/2013 vade tarihli, 30.000 TL bedelli senetten dolayı müvekkiline ödememe protestosu çektiğini, ancak senetteki imzanın müvekkili şirket yetkilisinin imzası olmadığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı bir firmadan müvekkilinin sattığı mallara karşılık alınan davacı keşideli 4 adet çekin dava dışı icra dosyasından takibe konulduğunu, bunun üzerine davacı tarafın müvekkilini defalarca arayarak söz konusu takipten feragat edip çekleri iade etmesini, karşılığında düzenleyecekleri yeni bir bonoyu vereceklerini beyan ettiklerini, müvekkilinin güvendiği kişilerin de araya girmesi sonucunda dava dışı takipten feragat edilip çeklerin davacıya iade edildiğini, davacının kargo yoluyla iş bu dava konusu bonoyu müvekkiline gönderdiğini, bonodaki imzanın dava dışı çeklerdeki imzalara benzemesi nedeniyle müvekkilinin bononun sahteliğini anlayamadığını, vadesi gelen senet ödenmediğinden ödememe protestosu çektiklerini, ancak davacının kötüniyetli olarak bu davayı açtığını, davacı hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından dolayı savcılığa da şikayette bulunduklarını savunarak, davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, imza sahteliği herkese karşı ileri sürülebilir ise de, sahte senet verilerek borçlandırılma yapılması ve sonra imzaya itiraz edilmesi şeklinde dolandırıcılık iddiasının da her türlü delille ispat edilebileceği, .... Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sonucunda davacı şirket yetkilisi hakkında "resmi evrakta sahtecilik" suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olup, bu kararın kesin hüküm oluşturmasa da, kuvvetli bir delil oluşturduğu, tanık ...'nın ifadesinde; tarafları çeklerin senet karşılığında iade edilmesi hususunda anlaştırdığını ve davacının senedi kargo yolu ile gönderdiğini beyan etmiş olduğu, bu tanığın beyanına göre senedin davacı tarafından davalıya gönderildiğinin anlaşıldığı, davacı, davalıya kargo ile senet göndermeyip icra takibinin durdurulması için yazı gönderdiğini belirtmiş ise de, bu beyanın hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı, bunların yanında davacının dava dışı şirkete karşı menfi tespit/çek iptali davası açarak tedbir kararı verdirmesinin de kötüniyetli olduğunu göstermekte olduğu, buna göre; her ne kadar senetteki imza davacıya ait değil ise ve dava dışı çeklerin iade edilmesi ödendiğine karine ise de, bu karinenin aksi ispat edilebileceğinden ve dolandırıcılık sureti ile sahte senet düzenlenmesi ve dolandırıcılığın tanık ile ispatı mümkün olduğundan, dinlenen tanık beyanlarına göre davacının davalıya senet gönderdiğinin anlaşıldığı gerekçeleriyle, davanın reddine ve icra takibi yapılmadığından davalının tazminat isteminin de reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, imza inkarına dayalı olarak menfi tespit davası açmıştır. Dava konusu bono ile ilgili açılan ceza davasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği ve ceza soruşturması aşamasında alınan imza raporu dışında yeniden bir imza incelemesi yaptırılmamış olduğu anlaşılmış olup, mahkemece, senet aslı getirtilerek, üzerindeki imzanın davacıya ait olup olmadığı yönünde uzman bilirkişi raporu alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.