MAHKEMESİ : İstanbul 15. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 27/11/2012NUMARASI : 2010/736-2012/242Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. R.. T.. ile davalı vek. Av. İ. E..'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.-KARAR-Davacı vekili, taraflar arasındaki dikey anlaşmanın Rekabet Kurumu'nun tebliğ ve kararları doğrultusunda öngörülen süreden önce 18.09.2010 tarihi itibariyle sonlandığını, müvekkilinin davalı malike 27.07.2001 ve 13.08.2001 tarihlerinde olmak üzere toplam 73.750,00 TL intifa ivazı ödediği halde, intifa süresinin tamamını kullanmadan intifayı terkin ettiğinden geçersiz kalan süreye isabet eden bedelin güncellenmiş değeri ile bu bedelin semerelerini KDV'si ile birlikte işleyecek faizi ve KDV'siyle davalının ödemesi gerektiğini bildirerek alacağın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin davalının kusuru ile değil Rekabet Kurulu kararı ile 18.09.2010 tarihi itibariyle sona erdiğini, davacının intifa ivazını ne şekilde ödediğini açıklaması gerektiğini, dava tarihi itibariyle intifa hakkının kaldırılmadığını bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı şirket adına 18.06.2001 tarihte davalı taşınmazı üzerine akaryakıt istasyonu inşa etmek ve işletmek amacıyla 73.750,00 TL bedelle, 15 yıl süreli intifa hakkı kurulduğu, davanın 29.12.2010 tarihinde intifaya ilişkin ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre sebepsiz zenginleşme sebebi ile iadesi istemiyle açıldığı, ticari ilişkinin 18.09.2010 tarihinden sonra devam etmediği, davanın açıldığı tarih itibariyle intifa hakkının tapuda devam ettiği, davacının 19.04.2011 tarihinde terkin talebinde bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz hale gelmesinde, sözleşmenin haksız iktisap kurallarının göre tasfiye edilip, belli şartlar altında tarafların iade borcunun olacağı, davacının 15 yıl için 73.750,00 TL intifa hakkı bedeli ödediği, 19.04.2011 olan intifa terkin tarihi ile intifa süre sonu olan 18.06.2016 tarihine kadar olan süreye isabet eden tutarın 23.399,00 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 25.399,00 TL'nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dava, alacak davası olup, davanın açıldığı tarihteki duruma göre karara bağlanır. Davanın açıldığı tarihteki duruma göre hükme bağlanması gereğinin doğal sonucu olarak da, dava tarihinde henüz gerçekleşmemiş bir husus hakkında karar verilemez. Dava konusu olan davacı lehine tapuda tesis edilmiş bulunan intifa hakkının dava tarihinde henüz resmen terkininin yapılmamış olduğu ve ancak dava tarihinden sonra terkin edilmiş olduğu gözden kaçırılarak ,intifa hakkının öngörülen süreden önce sonlandırılmış olduğu iddiasına dayalı olarak açılmış olan davada somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Öte yandan kararda tarafların iddia ve savunması gösterilirken, bunun iddia ve savunma kapsamına göre yapılması gerekirken, davalı yanın intifa ivazı ödendiğini kabulü şeklinde cevap dilekçesinde bir beyanı yer almadığı halde, kabul beyanı varmış gibi kararda cevap dilekçesinin özetlenmiş olması doğru olmadığı gibi dava kısmen kabul edilip, kısmen reddedildiğinden yargılama giderlerinin davanın kabul ve ret oranı gözetilerek paylaştırılması gerektiği halde bu yönün de gözardı edilmesi doğru değildir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.