MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ...'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR-Davacı vekili, ...'in müvekkiline satışı konusunda tarafların anlaştığını, bu nedenle toplam değeri 450.000 TL olan 7 adet çekin davalıya verildiğini ancak davalının taşınmazı müvekkiline satmaktan vazgeçtiğini, tapuda 3. bir kişiye devrini gerçekleştirdiğini ileri sürerek müvekkilinin bu çekler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, çeklerin kötüniyetli olarak takibe konu edilmesi halinde % 40 tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çeklerin mücerret borç, ödeme belgesi olduğunu, davacının iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini , müvekkili ve kardeşinin sahibi olduğu otelin davacı şirketin yetkilisi olan ...'na satışı konusunda anlaşıldığını, otelin 03.03.2014'de davacı tarafa teslim edildiğini, vergi kayıtlarıyla da bu durumun sabit olduğunu, tapuya devir için gidildiğinde, alıcının müvekkilinin hiç tanımadığı ...yetkilisi ...olduğunun görüldüğünü, ...'nun “siz paranızı aldınız, sizin için alıcı önemli mi ... ile ortağız” demesi üzerine tapuda satış işleminin gerçekleştiğini, 560.000 TL peşinatla satışını yapıldığını, bedelin 24.03.2014 tarihinde ... hesabından ödendiğini, müvekkilinin taraflar arasındaki yazılı sözleşmeye uygun davrandığını savunarak, davanın reddini ve % 40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, taraflar arasındaki satış sözleşmesi tapuda resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz ise de, taşınmazın davacı şirkete fiilen teslim edildiği, davacı tarafından satış bedelinin 600.000,00 TL'sinin davalıya ödendiği, ancak davacının talebi ile taşınmazın daha sonra tapuda dava dışı Akar Traktör'e devredildiği, bir başka ifade ile taşınmazın davalı tarafından 3. kişiye satışının söz konusu olmadığı, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacının davalıya borçlu olduğu gerekçesiyle ile davanın reddine, dava konusu alacağın % 40'ı oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava, toplam miktarı 450.000 TL olan 7 adet çekten dolayı borçlu bulunulmadığının tesbiti istemine ilişkindir.Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında otel niteliğindeki taşınmazın satışı konusunda anlaşma yapıldığını, bu anlaşma uyarınca müvekkilinin davalıya 650.000 TL nakit ve toplam 450.000 TL miktarında dava konusu 7 adet çek verdiğini ancak dava konusu taşınmazın tapuda müvekkiline değil, dava dışı ...'ne devredildiğini, davalının 650.000 TL'yi müvekkiline iade ettiği halde dava konusu çekleri geri vermediğini, çeklerin karşılıksız kaldığını ileri sürmüş, davalı taraf ise dava konusu taşınmazın bir süre fiilen davacının tasarrufunda bulunduğunu, bunun vergi kayıtları ile de sabit olduğunu tapudaki işlemin ise davacının talimatı doğrultusunda dava dışı ... adına gerçekleştirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Dava konusu çeklerin otel satışı nedeniyle verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, otelin resmi satışının davacıya değil, dava dışı şirkete yapılması nedeniyle çeklerin karşılıksız kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır. Her ne kadar davalı vekili tapudaki resmi satış işleminin davacının talimatı ile dava dışı şirkete gerçekleştirildiğini savunmuş ise de, bu yöndeki savunmasını ispata elverişli delil sunmamıştır. Tapuda taşınmazı satın alan dava dışı şirket yetkilisi ..., tanık olarak alınan ifadesinde taşınmaz bedeli olarak 1.300,000 TL veya 1.100,000 TL'nin banka vasıtası ile davalıya ödendiğini beyan etmiştir. Gerçekten taşınmaz bedelinin tamamının tapuda taşınmazı resmi senet karşılığında satın alan dava dışı şirketin ödediğinin saptanması halinde dava konusu çeklerin karşılıksız kalacağı kuşkusuzdur. Bu durumda mahkemece belirtilen yönler üzerinde durulup yeterince araştırma inceleme yapılarak deliller eksiksiz olarak toplandıktan sonra hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 13/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.