Taraflar arasındaki karşılıklı birleşen itirazın iptali-ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine, karşı davanın açılmamış sayılmasına ve birleşen davanın da kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı-karşı davalı M…….. Türkiye İ…….. ve İhracat B…….. AŞ.İ…….. İdaresi vekili müvekkili ile karşı taraf arasında 355.000 DEM meblağlı dövize endeksli konut kredisi sözleşmesi yapıldığını, davalının borcunu ödememesi üzerine sözleşmeden kaynaklanan toplam 183.756 Euro ve masraflardan kaynaklanan 46.316,152 TL alacağın tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı- karşı davacı G.... Ö.... vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde ipotek akdinin yürürlükte olan 743 sayılı Medeni Kanun'un 766.maddesi gereği gayrimenkul rehninin ancak muayyen bir alacak için Türk parasıyla gösterilerek tesis olunabileceğini, bunun tek istisnasının Medeni Kanun'a eklenen 766/a maddesi olduğunu, bu maddeye göre yabancı para üzerinden gayrimenkul rehni tesisinin vadesi 5 yıl ve daha fazla olan dış kaynaklı krediler için mümkün olduğunun belirtildiğini, taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin 5 yıl vadeyi içermemesi, dış kaynaklı kredinin kullanılmaması nedeniyle davacı-karşı davalının yabancı para üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmesinin mümkün olmadığını beyan ederek asıl davanın reddini savunmuş, %40 tazminata karar verilmesini istemiş, karşı davasında ise aynı gerekçeyle tapu kaydındaki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı G.... Ö.... vekili Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/196 esas sayılı dosyasında Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/48 Esas sayılı dosyasında açtıkları karşı davanın işlemden kaldırılmasına karar verildiğini ileri sürüp karşı davadaki dava sebep ve konularını yineleyerek davalı M…….. Türkiye İ…….. ve İhracat B…….. AŞ.İ…….. İdaresi'nin lehine tanınan ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bu dava yukarıda anılan Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/48 sayılı dosyasındaki dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir. Mahkemece davaya konu ipoteğin tesis edildiği 08.07.1993 tarihinde yürürlükte bulunan MK'nun 766.maddesine göre gayrimenkul rehninin muayyen bir alacak için Türk parası gösterilerek tesis olunabileceğinin belirtildiği, bu hükmün istisnasının ise aynı kanunun 766/a maddesinde düzenlendiği ve yabancı para üzerinden gayrimenkul rehninin vadesi 5 yıl ve daha fazla olan dış kaynaklı krediler için tesis edilebileceğinin belirtildiği, davaya konu sözleşmenin vadesinin 47 ay olmasına göre, tesis edilen ipoteğin kanunun aradığı geçerlilik koşullarını içermemekle mutlak butlanla batıl olduğu, bu ipoteğe dayalı olarak da icra takibi yapılamayacağı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın HUMK'nun 409/son maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, birleşen davanın kabulüne, ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm asıl davanın davacısı birleştirilen davanın davalısı Müflis Türkiye İthalat ve İhracat Bankası AŞ. iflas idaresi vekilince temyiz edilmiştir. 1-İtirazın iptali davasına konu edilen ipotek yabancı para birimi üzerinden değil Türk Lirası üzerinden tesis edilmiştir. Bu nedenle Medeni Kanun'un 766/ a maddesindeki koşulların varlığı aranmaz. Mahkemenin ipoteğin mutlak butlanla batıl olduğuna ilişkin gerekçesi isabetli değildir. İpotek Türk Lirası üzerinden tesis edilmesine rağmen takipte alacağın yabancı para üzerinden takip edilmesi İİK'nun 58/3.maddesi hükmüne uygun olmadığından asıl davanın bu gerekçeyle reddi gerekirdi. Ancak asıl dava reddedildiğinden hüküm sonucu itibariyle doğru olduğundan asıl dava hakkındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince, ipoteğin fekki talebine konu alacak Türk Lirası üzerinden kurulmuş olup MK'nun 766.maddesi hükmüne uygundur. Yabancı para ipoteği söz konusu olmadığından somut olayda MK'nun 766/a maddesi hükmünün koşulları aranmaz. İpotek geçerli olduğu için borçlunun ipotek kapsamında mevcut borcu depo etmesi halinde ipotek fek edilebilir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yanılgılı gerekçe ile hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davanın davacısı birleştirilen davanın davalısı banka vekilinin asıl dava hakkındaki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleştirilen dava yönünden kurulan hükmün asıl davanın davacısı-birleştirilen davanın davalısı banka yararına BOZULMASINA, 29.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.