Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10409 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5061 - Esas Yıl 2016





TARİHİ : 11/12/2013NUMARASI : 2012/62-2013/420DAVACI : ...DAVALILAR :1...2.... Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili icra takibine konu her biri 1.000.000 TL bedelli şirketin eski yetkilileri davalı...'un kefil olarak imzalarının bulunduğu bonoların muvazaalı olarak düzenlendiğini, senetlerin bedelsiz olduğunu ileri sürerek takibe konu bonolar üzerinden şimdilik 30.000 TL'lik meblağı üzerinden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, İzmir 10. İcra Mahkemesinin 26.05.2008 tarihli duruşmasında davalı ...'un takibe konu senetlerin borç karşılığında imzalanarak ...'a verildiğini ikrar ettiklerini ileri sürmüştür. Diğer davalılar davaya yanıt vermemişlerdir. Mahkemece yapılan yargılamada; 02.04.2004 tarihli oturumdan itibaren davacının davayı takip etmediği, davalının davayı takip edeceğini bildirdiği, davalı ... vekiline 26.06.2013 tarihli oturumda verilen kesin sürede davalının dava şartı niteliğindeki gider avansını yatırmadığı, davayı takip yetkisinin bulunması için gider avansının tamamlanmış olması gerektiği, bu husus yerine getirilmediğinden davalı ... vekilinin takip yetkisi sona ermiş olduğundan taraflarca takip edilmeyen davanın HMK 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK 120/2.maddesinde "Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir." denilmekte olup aynı Yasanın 324/2.maddesinde ise "Taraflardan biri avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılır."denilmektedir.HMK'nun 120. maddesindeki gider avansı ile HMK'nun 324. maddesindeki delil ikamesi avansı birbirlerinden farklı iki ayrı düzenlemedir. HMK'nun 120. maddesindeki gider avansı dava açıldığı zaman zorunlu olarak davacı tarafından yatırılması gereken bir miktar olup yatırılmadığı takdirde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerekir. HMK'nun 324. maddesinde düzenlenen delil ikame avansı ise dava şartı niteliğinde değildir. Bu nedenle delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmamış olmasının dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini gerektirmeyeceği, ancak HMK 324/2.maddesi uyarınca davacının sadece talep ettiği bilirkişi incelemesi yapılmasına dair delili ileri sürmekten vazgeçmiş sayılacağı sonucunu doğuracaktır. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirilecek olursa; 6100 Sayılı HMK 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dava ise 6100 Sayılı HMK'nun yürürlüğe girdiği tarihten önce 22.07.2008 tarihinde açılmıştır. HMK'nun 120. maddesine göre davacı yargılama harçları ile Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Adalet Bakanlığınca yayınlanan 2013 yılına ait gider avansı tarifesinin 4. maddesine göre davacı tebligat gideri ile diğer iş ve işlemler için 50-TL ödemek zorundadır. Tarifenin bu maddesinde yer alan keşif, bilirkişi ve tanıkla ilgili avanslar HMK'nun 324. maddesine göre delil avansı olup, yargılamanın bulunduğu aşamaya göre ödenmesinin istenmesi zorunlu değildir. Tarifede yer alan diğer iş ve işlemler için 50-TL dava açılırken alınması gereken bir tutardır. HMK' nın 448. maddesine göre kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. Davanın açılış tarihi gözetildiğinde 2013 yılına ait tarifede yer alan diğer işlemler için ödenmesi gereken 50-TL' nin ödenmesi davalıdan istenemeyeceği gibi anılan tarifede 50-TL olarak belirlenen gider avansının davalıdan hangi gerekçe ve hangi kalemler için 100,00 TL olarak ödenmesinin talep edildiği de açıklanmış değildir. Şayet Mahkemece yatırılması istenen bu miktar delil avansı mahiyetinde ise bu giderin yatırılmamış olması sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda ilgili tarafın talep ettiği delilin ileri sürülmesinden vazgeçilmiş sayılacağı sonucuna varılarak dosyadaki mevcut delil durumu gözetilerek bir karar verilmesi gerekmektedir. Kaldı ki kabule göre de HMK'nın 120/2. ve 114/1-g maddelerine göre dava şartı niteliğindeki gider avansının yatırılmaması halinde dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi de isabetsizdir. Mahkemece açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.