Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10354 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5804 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalı ...'un diğer davalı ... 'nin %95 hissesine sahip yetkilisi olduğunu, davalı şirket adına ... arsa tahsisi yapıldığını ve üzerine fabrika inşa edildiğini ancak tapunun halen davalı şirket üzerine alınmadığını, müvekkilinin bu fabrikanın alımı konusunda davalı ... ile 400.000 TL bedelle anlaştıklarını, müvekkili tarafından davalı ...'a çeşitli tarihlerde elden ve banka hesabına ödeme şeklinde toplam 80.000 TL nakit 73.000 TL müşteri çekleri verilmek suretiyle ve bunların dışında değeri 29.500 TL olan bir aracın davalı ...’a verilmek suretiyle 182,500 TL ödeme yapıldığını müvekkilinin fabrikanın inşaatı sırasında inşaat yapımı için 40.882 TL harcama yaptığını, fabrika inşaatının bitmesinden sonra kiraya verildiğini, bu kira gelirinden müvekkilinin hakkı olarak 117.500 TL miktarın müvekkiline ödenmesi gerektiği halde yalnızca 7.000 TL ödeme yapıldığını, böylelikle müvekkilinin 110.500 TL kira geliri alacağı olduğunu, müvekkilinin kalan satış bedelini ödeyememesi nedeniyle yaptığı ödeme karşılığında fabrikaya hissedar olması konusunda davalı ile anlaşılmasına rağmen taşınmaz hisse devrinin yapılmadığını ileri sürerek, öncelikle yaptığı ödeme ve masraflar ile alacaklı olduğu kira bedeli toplamı olan 333.882 TL nin fabrika değerine oranlanarak, müvekkilinin yaptığı ödemenin tekabül ettiği fabrika payının müvekkili adına tahsisini, bu talebin kabul edilmemesi halindeyse 333.882 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davacı ile yapılan görüşmelerin davalı ... tarafından şirket temsilcisi sıfatıyla şirket adına yapıldığını, ...’a karşı açılan davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, fabrikanın 400.000 TL bedelle davacıya satışı konusunda anlaşıldığını, müvekkiline davacı tarafından iddia olunan 2.000 TL kaparonun verilmediğini, dava dilekçesinde bahsedilen aracın 29.500 TL değil 27.000 TL karşılığında verildiğini, müvekkilinin davacıya 7.000 TL ödeme yaptığını, ödemenin düşümü ile davacının yaptığı ödemeler nedeniyle müvekkili uhdesinde kalan 171.500 TL için alacaklı olduğunu, müvekkilinin bu miktarı ödemeye hazır olduğunu, müvekkili ile davacı arasında bir ortaklık sözleşmesi bulunmadığını, davacının inşaat için yaptığı masrafa ilişkin talebi ile kira gelirinden pay talebinin yersiz olduğunu savunarak 171.500 TL yönünden davanın kabulü ile bu miktar yönünden müvekkilleri aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesine ve diğer kısım için davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ile davalı ...'un yetkilisi olduğu diğer davalı ... ne tahsisli arsa üzerindeki fabrikanın davacıya 400.000 TL bedelle satışı hususunda anlaştıkları, davacının davalı ile ortaklık ilişkisi içerisinde hareket ettikleri yönündeki iddiasını ispatlayamadığı, davalı tarafça davacıya ödenen miktarın 7.000 TL olduğunun taraflar arasında ihtilaflı olmadığı, davacının 2.000 TL elden verdiğini usulüne uygun delillerle ispatlayamadığı, aracın satış sözleşmesinde satış bedelinin 29.500 TL olarak belirtildiği, bu miktardan farklı bir miktarla satışın yapıldığının ise davalı tarafça ispatlanamadığı, davacı tarafından davalıya banka yoluyla ödenen 78.000 TL, müşteri çeki olarak verilen 73.000 TL ve araç bedeli olan 29.500 TL nin toplamından, davalı tarafından davacıya iade edilen 7.000 TL nin düşümü ile sonuç olarak davacının 173.500 TL nakit verdiği para nedeniyle alacaklı olduğu satış sözleşmesinin gereklerinin yerine getirilememesi nedeniyle fabrikadan pay tahsisi talebinin yerinde olmadığı ve karşı taraf uhdesine geçen miktarın sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davacıya iadesi gerektiği, davacı tarafından fabrika inşaatı için masraf yapıldığının ispatlandığı ve bu masraf miktarının 20.204,90 TL olarak belirlendiği, davacı tarafın başkaca ödeme ve masraf yaptığını usulüne uygun delillerle ispat edemediği gerekçeleri ile davalı ...'a yönelik davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı tarafından davalı adına yatırıldığı belirtilen iskan harcı, elektrik borcu, sığınak bedeli ödemesine ilişkin makbuz asılları ile ödemeye ilişkin çek örneklerinin ibrazı sağlanarak söz konusu ödemelerin davacı tarafından davalı adına yapılıp yapılmadığı tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte belirtilen nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.