Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10317 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2053 - Esas Yıl 2016
Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : .... Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 30/05/2014NUMARASI : 2012/275-2014/216DAVACI : .....DAVALILAR : .... Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredinin geri ödenmesinde temerrüde düşülmesi üzerine kredi hesabının kat edilerek noter ihtarnamesi gönderildiğini, takiben .... İcra Müdürlüğü’nün .... sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların borca ve ferilerine itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu belirterek, kısmi itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiğini, müvekkili şirketin toplamda 130.000,00 TL tutarında ticari kredi kullandığını ve diğer müvekkillerinin de bu borca kefil olduklarını, müvekkili şirket tarafından kredi borcuna karşılık olmak üzere toplamda 35.504,24 TL ödeme yapıldığını, davacı banka tarafından icra takibine girişildiğinde ödenen miktarların mahsup edilmeyip fahiş biçimde %80 oranında faiz talep edildiğini, bu nedenle borca itiraz edildiğini savunarak, davanın reddi ile % 20 oranında kötüniyet tazminatı istemiştir. Mahkemece, davacı banka ile davalı .... arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri uyarınca diğer davalıların da sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, borcun ödenmesinde davalıların temerrüde düşürülmesi nedeniyle kredi hesabının kat edildiği, alacağın tahsili için banka tarafından davalılar aleyhine icra takibine girişildiği, borçlu davalılar tarafından borca itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı, mahkemece alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, talep edilen alacağın likit bulunduğu, davalı bankanın fazladan yapılan takip açısından kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinden davanın 20.838,20 TL üzerinden açıldığı, davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde ayrıca bu yönde açıklamada bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu yön gözetilmeden tüm alacak üzerinden (dava konusu yapılmayan kısım da dahil olmak üzere) değerlendirme yapılarak hüküm tesis edilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 08/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.