Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10309 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13531 - Esas Yıl 2015





TARİHİ : 21/04/2015NUMARASI : 2014/248-2015/363DAVACI : ..DAVALI :..Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı şirket temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin zeytin ticareti ile uğraştığını, davalıdan da 1200 teneke zeytin satın aldığını, ancak aldığı zeytinlerin ayıplı olduğunu, belirtilen nitelikte bulunmadığını, zeytinlerin değerinden fazla fiyata satıldığını, müvekkilinin zeytinleri 09.12.2013 tarihinde teslim aldığını, teslim aldıktan kısa bir süre sonra davalıyı arayarak durumu bildirdiğini, davalının müvekkilini oyalayarak malları teslim almaktan imtina ettiğini ileri sürerek müvekkilinin uğradığı zararların davalıya olan borçtan mahsup edilmesine, aksi halde bu talepleri konusunda dava açma hakları saklı tutularak müvekkilinin satış bedeli olarak davalıya verdiği ve davalının takibe koyduğu toplam ... TL bedelli çekten dolayı... TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili yargılama aşamasında açtığı davayı 10.960,00 TL daha ıslah ederek müvekkilinin çeklerden dolayı davalıya ...TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı temsilcisi, davacının iddialarının doğru olmadığını, davacının borcunu ödememek için bu yola başvurduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı şirkettin davacıya sattığı zeytinler için verdiği etiket stikırlardaki kalibre ile numune olarak incelenen kutudaki zeytinlerin kalibresinin aynı olmadığının yaptırılan incelemelerden anlaşıldığı, aradaki fiyat farkının bilirkişi tarafından hesap edildiği, davacı vekilinin bilirkişi tarafından bulunan rakam üzerinden davasını ıslah ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı şirket temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin 09.12.2013 tarihinde zeytinleri teslim aldığını, daha sonra zeytinleri satamayınca kendisine düşük kalibre mal satıldığını, yüksek fiyata mal verildiğini, malların ayıplı olduğunu anladığını beyan ederek satış bedeli olarak verdiği çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Dava, 25.04.2014 tarihinde açılmıştır. Dava dosyasında davacının bu hususta davalıya çektiği bir ihtara rastlanmamıştır. Davalı temsilcisi ise, davacının borcunu ödememek için böyle bir yola başvurduğunu belirtmiş, davacının kendisine ayıp ihbarında bulunduğu ya da durumu ilettiği yönünde bir beyanda bulunmamıştır. 1200 teneke zeytin satışı yapılmasına rağmen bir teneke zeytin bilirkişi incelemesine sunulmuştur. Diğer zeytinlerin ne olduğu konusunda açık bir beyan bulunmamasına rağmen, bu zeytinlerin davacı tarafından elden çıkarıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Numune üzerinde inceleme yapılarak, bu zeytinlerin bozuk olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ise de, satılan diğer zeytinlerin davacı tarafından elden çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan bu safahat içinde davacı iddiasını ispat edemediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.