TARİHİ : 13/03/2014NUMARASI : 2011/83-2014/75DAVACI : ..DAVALILAR .... ...Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. .. gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olup, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı Erhan Horozoğlu arasında imzalanan kredi genel sözleşmelerinde davalıların da kefil olarak yer aldığını kredi borcunun ödenmemesi üzerine aleyhlerine girişilen icra takibine davalıların itirazları sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ....; icra takibine dayanak yapılan 07/05/2006 tarihli 650.000,00 YTL limitli sözleşmede kefil olarak yer almadığını 2005 yılı sonunda asıl borçluya kefil olduğunu kullanılan 20.000,00 TL'lik kredi borcunun kapatıldığını imzaladığı sözleşmede tarih ve miktar kısımları boş bırakılarak sonradan müvekkili iradesine aykırı şekilde 650.000,00 TL doldurularak aleyhine takibe konu edildiğini, oysa böyle bir sözleşme imzalamadığını ve borçtan sorumlu bulunmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuş ve lehine tazminata karar verilmesini istemiştir.Diğer davalı ... vekili, takibe konu edilen iki adet sözleşmenin boş şekilde müvekkiline imzalatıldığı gibi sözleşme tarihleri 07/05/2006 tarihinin pazar gününe denk geldiğini sonradan kötüniyetli şekilde sözleşmelerin bankaca doldurularak takibe dayanak yapıldığını bildirerek, davanın reddini savunmuş ve % 40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, tüm deliller birlikte değerlendirilerek benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda kredi sözleşmelerinin tarihi olan 07/05/2006 tarihinde kullandırılan kredi olmadığı gibi kredi borcunun yeniden yapılandırılmasına ilişkin protokolde davalıların katılımı bulunmadığı, davalıların takibe konu krediye kefil oldukları tespit edilemediği kredi sözleşmelerinin tarihleri de gözetilerek güven kurumu olan davacı bankanın basiretli tacir gibi davranmadığı gerekçesiyle davanın ve koşulları oluşmadığından dolayı davalıların tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dava genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davaya konu edilen sözleşmelerden 07/05/2006 tarihli 650.000 YTL limitli sözleşmede kefil olarak imzası bulunan davalılardan ...'nın şikayeti üzerine iş bu itirazın iptali davası hükme bağlandıktan sonra, bahse konu sözleşmeyle ilgili olarak davacı banka görevlisi hakkında dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlamasıyla ..açılan kamu davasının yargılama sonucunda, davacı banka görevlisinin dolandırıcılık suçundan beraatine, özel belgede sahtecilik suçundan ise mahkumiyetine ve mahkumiyetle ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Ancak bu hükmün kesinleştiğine dair belge ve bilgiye dosyada rastlanılamamıştır. Bu durum karşısında verilen ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenilerek eğer söz konusu hüküm kesinleştiği takdirde (hükmün açıklamasının geri bırakılmasına karar verildiğinden) hukuk hakimi yönünden bir bağlayıcılığı olmayacağı hususu da mahkemece gözetilmelidir. Öte yandan hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetime de elverişli değildir. O halde mahkemece bankacılık konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kuruluna davacı banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle tarafların bilirkişi raporuna itirazları da gözetilerek ayrıca .. aldırılan bilirkişi raporu da irdelenmek suretiyle rapor aldırılıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma biçimine göre davalıların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 08/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.