Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10246 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16459 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... arasında yapılan genel kredi ve teminat sözleşmesini davalının da müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, genel kredi ve teminat sözleşmesine dayalı olarak kredi hesapları açıldığını ve kredi kullandırıldığını, sözleşmeye istinaden kredi hesaplarının kapatılarak borçlulara ihtarname gönderildiğini, ihtarnamede belirtilen miktarların ödenmesinin istenildiğini, olumlu bir sonuç alınamadığını, alacağın tahsili için davalı ... diğer kefiller aleyhine İcra Müdürlüğü'nün 2014/880 sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın yerinde olmadığını ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı asıl borçlu şirket nezdindeki payının tamamını devrettiğini ve bu durumu bankaya da ihbarname ile bildirdiğini, müvekkilinin kefil olarak sorumluluğunun ortadan kalktığını, zaten depo talebinde bulunulan teminat mektubunun müvekkilinin ortaklıktan ayrıldıktan sonra tanzim edildiğini savunarak, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda, genel kredi ve teminat sözleşmesine dayalı olarak dava dışı ... lehine ...'na hitaben 06.03.2012 tarihli 110.650,00 TL'lik teminat mektubu verildiği, ihtarname keşide edilerek borcun ödenmesinin istenildiği, asıl borçlu şirket ve davalı kefile 05.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, tanınan 24 saatlik sürenin eklenmesiyle temerrütün 07/12/2013 tarihinde oluştuğu, 110.650,00 TL'lik teminat mektubunun davalının kefil sıfatıyla imzaladığı sözleşmeye dayalı olarak verilmiş olması nedeniyle, davalının kefil sıfatıyla sorumlu olacağı, takip ve dava tarihi itibariyle bu miktarın meri olduğu, dava tarihinden sonra bir kısmının tazmin olduğu, ihtarname masrafı 1.126,52 TL'lik talebin de yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne ve tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dava, dava dışı şirket yararına teminat mektubu bedelinin depo edilmesi ve noter ihtarnamesi tebliğ masrafından kaynaklanan nakdi alacağın tahsilini amaçlayan itirazın iptali davasıdır. Davalı, davacı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin kefilidir. Yargılama sırasında bedelinin depo edilmesi istenen teminat mektubunun bir kısmının tazmin edilerek nakde çevrildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesinde davacının gayri nakdi krediler için ilave teminat gösterilmesi amacıyla kefillerden depo isteme hakkı bulunmadığı anlaşılmaktadır.İtirazın iptali davalarında haklılık durumu takip tarihine göre belirlenir. Bu durumda takip tarihi itibariyle kefil olan davalı borçludan teminat mektubu bedelinin depo edilmesi talep edilemeyeceği gibi takipten sonra dava sırasında dava konusu teminat mektubunun bir bölümünün tazmin edilerek nakde dönüştürülmüş olması bu takip ve itirazın iptali davası bakımından davalı borçlunun sorumluluğunu doğurmayacaktır. Öte yandan davalı borçludan talep edilen 1.126.52 TL.nakdi alacak talebi noter ihtarname masrafından kaynaklanmakta olup, asıl talep yerinde olmadığı için asıl talebe bağlı fer’i nitelikte olan bu masrafın da davalıdan talep edilmesi mümkün değildir. Bu itibarla davanın tümden reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ : 1-Hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.