Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8734 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8910 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSuç : HakaretHÜKÜM : MahkumiyetKARARYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Sanığın katılana yönelttiği “sizin yapacağınız işin Allah belasını versin” şeklindeki sözlerin, ifadelerin bütünlüğü içinde, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, beddua ve uğranıldığını düşündüğü haksızlığı dile getirmeye yönelik bir yakınma ve ağır eleştiri niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyetine karar verilmesi, Kabule göre ise, 1) Sanığın önceki mahkumiyetine konu TCK’nın 142/1-f maddesinde düzenlenen elektrik hırsızlığı suçunun, 6352 sayılı Kanunun 82. maddesi ile yürürlükten kaldırılması, 83. maddesi ile eylemin karşılıksız yararlanma suçuna dönüştürülerek unsurlarının TCK’nın 163/3. maddesinde düzenlenmesi ve 6352 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinde de, elektrik hırsızlığı suçundan kesinleşmiş cezaların zararın tazmini şartıyla bütün sonuçları ile ortadan kaldırılmasının öngörülmesi karşısında, hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun yeniden değerlendirmesi zorunluluğu,2) Temel ceza belirlenirken doğrudan TCK'nın 125/3-a maddesi gereğince uygulama yapılması yerine, TCK'nın 125/1. maddesi uyarınca ceza belirlendikten sonra 125/3-a maddesi uygulanması,Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı, katılan ... vekili ve sanık ...'un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.