Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7921 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 29622 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Tehdit, hakaretHÜKÜM : MahkumiyetKARARYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;a) Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Bu itibarla sanığın katılana yönelik kullanmış olduğu “terbiyesizlik yapma, başınız sıkışınca güvenliği ararsınız zaten” şeklinde, kaba ifade ve ağır eleştiri niteliğindeki sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi,b) Tehdit suçunun oluşabilmesi için sanığın mağdura yönelik kullandığı sözlerin mağdurun kendisine veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit etmesi, tehdidin geleceğe yönelik ve gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olması gerekmektedir. Bu itibarla;Yargılamanın aşamalarında sanığın değişmeyen savunmalarında katılana yönelik tehdit içeren bir söz kullanmadığını belirtmesi, olaya ilişkin katılan ve tanıkların düzenlediği tutanakta sanığın katılana “nasıl muayene ediyorsun, seni Sağlık Bakanlığına şikayet edeceğim, mecliste adamlarım var, adam gibi muayene et, benim hastalığım ne” gibi sözler söylediğinin ifade edilmesi, mahkemece de dinlenen katılan ve tanıkların aşamalarda değişmeyen beyanlarında sanığın “mecliste adamlarım var, seni şikayet edeceğim, buradan attıracağım” şeklinde sözler sarf ettiğini beyan etmeleri karşısında, mahkemece, sanığın katılana yönelik kullandığı kabul edilen “sana gününü göstereceğim” şeklindeki sözlerin hangi delile dayanılarak kabul edildiğinin CMK'nın 230/1-b maddesi uyarınca açıklanmaması ve sanığın kullandığı sabit olan yukarıdaki sözlerinin, Anayasal şikâyet hakkını kullanma niteliğinde olup olmadığı tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,Kabule göre de;a) Hakaret ve tehdit suçundan kurulan hükümlerde temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle denilmesine karşın alt sınırdan hüküm kurularak hüküm içinde çelişkiye düşülmesi,b) TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin düzenleme, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesine karşın bu madde gereğince hak yoksunluğuna hükmolunması,c) Tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunana sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması,Kanuna aykırı ve sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış haklar saklı tutularak sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas mahkemesine gönderilmesine, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.