MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Görevi yaptırmamak için direnmeHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen TCK'nın 265/1. maddesinin uygulanması suretiyle CMK'nın 226/2. maddesine aykırı davranılması, 2- Görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurlarının cebir veya tehditten ibaret olduğu, hakaret ve mala zarar verme suçlarından ayrıca ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden eylemlerin bütünüyle görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu kabul edilerek hakaret ve mala zarar verme eylemlerinden ayrıca hüküm kurulmaması, 3- TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkmış ve yine aynı Kanunun 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, 4- Tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanığın görevi yaptırmamak için direnme eylemini, birden fazla görevliye karşı gerçekleştirmesine karşın, TCK'nın 43/2. ve 58. maddelerinin uygulanmaması, Kanuna aykırı, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.