Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7662 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 30210 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiKATILANLAR : ..., ...SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ...'ya gönderilen ilk tebligatın, sanığın bildirdiği son adres olan S. Mah. O.r Sk. No:14 .../Bursa adresi yerine S. Mah. O. Cad. No:14 .../Bursa adresine usulsüz bir şekilde yapılması nedeniyle, Yerel Mahkeme tarafından sanığa ikinci bir tebligatın gönderildiği, gönderilen bu tebligatın ise, 13.05.2013 tarihinde sanığın eşine tebliğ edildiği, temyiz isteminin ise bundan bir gün sonra yasal süresinde yapıldığı anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.02.2015 tarihli tebliğnamesindeki, temyiz isteminin reddine dair görüşe itibar edilmeyerek, süresinde yapılan temyiz isteminin kabulüne karar verilerek, dosya görüşüldü: 1-Sanık ... hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından verilen kararların temyizinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Hakaret suçunun aleni bir yer olan yol üzerinde gerçekleşmiş olmasına karşın sanık hakkında TCK'nın 125/4. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Ancak, TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Kanuna aykırı ve sanık ...'nın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararların açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların kararlardan çıkarılması biçiminde HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Sanık ... hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen kararın temyizine gelince: Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında, CMK'nın 226. maddesine aykırı olarak ek savunma hakkı verilmeden ya da adli sicil kaydı yüzüne okunmadan TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasıyla sanığın savunma hakkının kısıtlanması, Kanuna aykırı ve sanık ...'un temyiz nedenlerinin kabulüyle tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.